Tek Türkiye Dizisi

25 Şubat 2009 Çarşamba

ŞİMDİ HEDEFTE TEK TÜRKİYE VAR!


ÇOK İZLENEN BU DİZİ NASIL YIPRATILIR?




Medya dünyasında çark "centilmenlik" kuralları çerçevesinde dönmüyor. Kim daha çok "bağırır", daha çok "plan" yapar ya da daha çok "oyun" kurarsa o kazanır.


Çünkü medya dünyasının özellikle televizyonların tek gelir kaynağı reklam. Televizyon yöneticileri ekonomik krizle daralan pastadan daha çok pay alabilmek için rakiplerini "yıpratma" taktiğini tercih ediyor. Kendi evinin önüne temizlemeden başkasının evinde "pislik" arıyor. En çok izlenen programlar da bu arayışta "dekor" oluyor.


Şimdilerde Samanyolu televizyonun reyting rekorları kıran "Tek Türkiye" dizisi bu kavgada başrole oturmuş durumda. Televizyon dünyasının tekeli olma yolunda ilerleyen bir grup bir kaç gündür diziyi yıpratacak haberler yayınlıyor. Sadece bu grupta çıkan haberlere göre Emniyet bu diziye gerçek silah vermiş ve özel harekat polislerini de figüran olarak kullandırmıştı. Aynı grubun en çok izlenen iki dizisinin başrölünde polis olduğunu hatırlatıp geçelim. O dizilerin sonunda en büyük teşekkürü ise "Emniyet Müdürlüğü"nün aldığını da bir yere not edelim. Emniyet'in yaptığı rutin bir uygulama... Destek isteyen her proje değerlendiriyor. Bunu söyleyen ise Tek Türkiye'nin yapımcısı yapımcı Salih Asan. Asan, bütün televizyon kanalları ve yapım şirketleri için geçerli olan uygulamanın sadece Samanyolu'na sağlanan bir imkanmış gibi gösterilmesini en kibar deyimle "maksatlı" buluyor. Televizyon kanallarında çekilen polis dizilerinde Emniyet'ten bina ve silah ekipmanları konusunda yardım alındığını ve Kanal D'de yayınlanan "Ah Polis Olsam" dizisine emniyetin panzer verdiğini, Star televizyonunda yayınlanan Zeliha adlı dizinin çekimlerinin ise gerçek mekanda yani polis laboratuarında gerçekleştirildiğini belirtiyor.



Daha önce bu senaryo çok yaşandı



Tek Türkiye'nin bugün yaşadıkları hiç de yabancımız değil. Yakın geçmişte önce TGRT ve Star ekranlarında, ardından atv'de yayınlanan Çocuklar Duymasın dizisi reytinglerde hep zirvedeydi. Bu dizinin zirvede olması aynı saatlerde diğer kanalların izlenme oranını da hayli düşürüyordu. Dolayısıyla bu kanallar o geceki reklam pastasından daha küçük bir dilimle yetinmek zorunda kalıyordu. Bu nedenle dizinin reytingi düşmeliydi. Önce dizinin annesi rolündeki Pınar Altuğ rakip gazetelerde manşet oldu. Boşanmadan kocasının en yakın arkadaşıyla beraber olan Altuğ, diziden ayrılmak zorunda kaldı. Ardından baba rolündeki Tamer Karadağlı'nın eşini aldatmasının ortaya çıkması yine en çok rakip grupların işine yaradı. Karadağlı da diziden ayrılınca bir süre sonra yapımcılar diziyi bitirmek zorunda kaldı. İlginç olan ise burada "ahlak bekçisi" olanların sonrasında "Binbir Gece" isimli dizide yapılan "ahlaksız teklif"i "masum" gösteren yayınlara imza atmasıydı.



Aynı mantık bir dönem Aliye'de de kendini göstermişti. Dizinin yönetmeni ile başrol oyuncusunun "kaçamak"larının ortaya çıkmasıyla gazetelerde ahlak dersi verenlerle bunun normal olduğunu savunanların savaşını gördük. Kurtlar vadisi Terör'de de benzer bir durum yaşandı. "Halkı bölücü ve tahrik edici" olduğu için yasaklatılan dizinin perde arkasında ise reklam kavgası yatıyordu. Şimdi aynı savaş Kurtlar Vadisi Pusu'da yaşanıyor. Son bir hatırlatma. Yıllarca Show TV'de oynayıp reyting rekorları kıran Kurtlar Vadisi dizisinin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz (Polat) dizi Kanal D'ye transfer olmadan Hürriyet gazetesinin manşetinden tarikatçı ilan edilmişti. Peki dizi Kanal D'ye geçince ne olmuştu hatırlıyor musunuz? Polat artık Sharone Stone'u öpen çağdaş ve örnek alınacak bir Türk erkeğiydi...


Son bir hatırlatma daha... Gazeteleri okuyun, televizyonları seyredin... Ancak en çok izlenen programların oyuncularıyla ilgili yapılan haberlere biraz daha dikkat edin... Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir. O haberlerin pek çoğu "masum" değildir...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder