Tek Türkiye Dizisi

28 Mayıs 2009 Perşembe

7 Türkçe Olimpiyatı ....Türkçe Bayramı Başladı


On dört gün boyunca tüm ülkede bayram havası estirecek, 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları dün başladı. İstanbul Haliç Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki tanıtım toplantısına, 115 ülkeden Türkçe sevdalısı 700 öğrencinin yanı sıra Prof. Dr. Mehmet Sağlam, sanatçı Erhan Güleryüz ve ünlü oyuncu Hasan Kaçan da katıldı. Kırgız gençlerin kolbastı oynadığı programda, Afrikalı öğrencilerin sergilediği Ekmek Teknesi dizisinin sevilen karakteri Heredot Cevdet taklidi büyük beğeni topladı.


Sunuculuğunu geçen yılın finalistlerinden Tacikistanlı Suman Kurbanova'nın yaptığı törende konuşan Türkçe Olimpiyatları Tertip Heyeti Başkanı Mehmet Sağlam, kendi ülkelerinde yapılan olimpiyatlarda 10 bin kişi arasından seçilen öğrencilerin, Ankara, İstanbul ve Bursa'da finallere katılacaklarını söyledi. Gençlerin daha sonra Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Erzurum'u da gezerek hünerlerini sergileyeceklerini kaydetti. TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Sağlam, olimpiyatın amacını ise şu sözlerle açıkladı: "Daha çok insan Türkçe öğrensin, daha çok insan sevgi ve barışta, bilim ve sanatta bir araya gelsin. Daha çok insan, devlet adamları tarafından Türkçe öğrenmeye teşvik edilsin." Türkçe Olimpiyatları Medya İletişim Koordinatörü Halit Soylu da öğrencilerin bugünden itibaren Ankara Kızılcahamam'daki Asya Termal Tesisleri'nde kampa gireceğini aktardı. 2 Haziran'da Bursa'da şiir yarışmasının finalinin, 3 Haziran'da İstanbul'da şarkı yarışmasının finalinin yapılacağını belirtti. Ödül töreninin ise 6 Haziran'da Ankara ASKİ Spor Salonu'nda gerçekleştirileceğini bildirdi. Jüri üyesi Erhan Güleryüz ise dünyada 250-300 milyon insanın Türkçe konuştuğunu vurgulayarak, "Türkçe, sevgi dilidir. Sevgiyi hissetmeniz için Türk dili yeterli olacaktır." ifadelerini kullandı. Oyuncu Hasan Kaçan da özellikle aşkı anlatmak için Türkçeden daha güzel bir dil olmadığını dile getirerek, "Gönül kelimesinin tam karşılığı, hiçbir dilde bulunamadı." dedi.


MİNİATÜRK'TE EĞLENCELİ BİR GÜN


Toplantıda Nijeryalı Halliru Faruk ve arkadaşı, Heredot Cevdet tiplemesini canlandırdı. Tacikistanlı Madina, Candan Erçetin'in 'Melek' adlı şarkısını, Nijeryalı bir genç, Âşık Veysel'in 'Benim sadık yarim kara topraktır' eserini okudu. Gösterilerin ardından öğrenciler Miniatürk'e düzenlenen gezide eğlenceli bir gün geçirdi.

27 Mayıs 2009 Çarşamba

Tek Türkiye 71. Bölüm


Tarık, Dila ile evlilik yolunda...

Tek Türkiye ilgiyle izlenecek yeni bölümüyle ekrana geliyor... Dila, aldığı kurşun yarasından sonra yürüyememektedir. Tarık onu iyileştirmek için elinden geleni yapmaktadır. Bu süreçte ikili arasında başlayan yakınlaşma, Tarık’ın Dila ile evlenme kararı almasını sağlar. Tarık kararında emindir, tam Dila’ya açılacakken beklenmedik bir olay olur... Dağda Botan ve Şivan arasında büyük çatışma çıkmıştır. Kamp ikiye ayrılır ve Selma kurşunlardan nasibini alır. Selma yarasını sarması için Tarık’a gelir. Ve ona olan sevgisini bir kez daha dile getirir. Tarık Dila ve Selma arasında kalırken Botan hain bir planla Tarık’ı iki genç kızın hayatı arasında seçim yapmaya zorlar...

Yapımcı : Salih Asan
Yönetmen : Çelik Berksoy
Oyuncular : Ozan Çobanoğlu, Sabri Özmener, Murat Çobangil, Özlem Akınözü, Özgül Sağdıç

fragman:

7. Türkçe Olimpiyetları...Türkçe Sevgisi 115 Ülkeye Ulaştı


Her sene büyük bir coşkuyla gerçekleştirilen Türkçe Olimpiyatları için geri sayım başladı.


Çeşitli yarışmalar ve ödül töreniyle bir Türkçe bayramına dönüşen etkinlik, 28 Mayıs'ta Ankara Kızılcahamam'da başlıyor. Olimpiyatlar, yeni ülkelerin katılımıyla bu yıl daha da renklendi. İskoçya, İspanya, Gabon, Kuveyt, Liberya, Peru ve Zambiya Türkçe Olimpiyatları'na ilk kez öğrenci gönderdi. Böylece etkinliğe katılan ülke sayısı 115'e çıktı. Bu ülkelerden gelen 700 finalist öğrenci, 14 gün boyunca farklı dallarda Türkçe becerilerini sergileyecek. Gençlerin kendi ülkelerini tanıtacağı 'Kültür Şöleni', 30-31 Mayıs günlerinde Ankara Altınpark'ta yapılacak. Şiirden şarkıya, genel kültürden makaleye kadar 13 dalda büyük çekişmenin yaşanacağı 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na Ankara, İstanbul ve Bursa ev sahipliği yapacak. Dünyanın her köşesinde Türkiye ve Türkçenin tanıtımına vesile olan gençleri TBMM Başkanı Köksal Toptan da ödüllendirecek. Altın madalya almaya hak kazanan öğrencilere, Türk Dili Hizmet Ödülleri'ni Meclis Başkanı Toptan verecek.

Resmî programın bitmesinin ardından sevinç, bu kez Anadolu'ya yayılacak. Geçen yıl 5 ilde başlatılan mini olimpiyatlar, 9 kentte bayram havası estirecek. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Erzurum, Kayseri, Gaziantep ve Kahramanmaraş, farklı coğrafyalardan gelen Türkçe sevdalılarına ev sahipliği yapacak. Tertip Komitesi Başkanı eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam, olimpiyatların 5 kıtada binlerce öğrenciyi Türkçeye özendirmek ve teşvik etmek için yapıldığını söyledi. Her sene daha büyük mesafeler alındığını belirten Sağlam, "Türkçe; sevgi, saygı, barış dili olmaktan da öte, bir bilim ve edebiyat dili haline geliyor." dedi. Olimpiyatlar için sadece bu sene 10 bin başvuru yapıldığını anlatan Sağlam, öğrencilerin finale kalabilmek için bir yıl boyunca ter döktüğünü ifade etti.

Yarışmacıların bir kısmı Türkiye'ye ulaştı. 28 Mayıs'ta başlayacak olimpiyat öncesinde yavaş yavaş gelmeye başlayan ülkeler arasında Nijer, Gürcistan, Moğolistan, Nijerya, Azerbaycan, Kırgızistan, Pakistan, Bosna Hersek, Amerika-New Jersey ve Teksas, Arnavutluk, Romanya, Kırım ve Litvanya bulunuyor. Öğrenciler, olimpiyatlar öncesinde çeşitli aktivitelerde yer alacak, medya kuruluşlarını ziyaret edip televizyon programlarına katılacak. Türkçe Bayramı için bir de tanıtım filmi çekildi. 48 saniyelik film, İstanbul'un tarihî ve doğal güzellikleriyle Türkçe sevdalısı olan dünya çocuklarını buluşturuyor. Müşfik Kenter'in seslendirdiği tanıtımda, farklı ülke çocukları Türkçe konuşuyor ve Türkiye'ye has deyim ve atasözlerini kullanıyor. Olimpiyat boyunca çeşitli medya kuruluşlarında yer alacak reklamın yönetmenliğini Turgut Söğüt, müziklerini ise Yücel Arzen yaptı.

Türkçe, dünyanın sayılı dilleri arasına girdi Tertip Heyeti Başkanı Mehmet Sağlam: Her yıl daha da güzelleşen olimpiyatları Anadolu'ya mal etmek için bu yıl çok sayıda organizasyon yapılacak. Öğrenciler halkımızla bütünleşecek. Türkçemizi dünyada 200 milyon kişinin konuştuğunu düşünürsek, Türkçe giderek dünyanın sayılı bilim, edebiyat, kültür ve barış dili olacak. Şimdiden dünyanın önemli dilleri arasına girdi. Atatürk'ün de vasiyeti olan bu amaç için her Türk vatandaşı üzerine düşen görevi yapmalı.

Olimpiyatlar, bir hayalin gerçekleşmesidir

Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın: Türkçe Olimpiyatları, Türkçenin dünya dili olduğunu kanıtlayan en anlamlı etkinlik. Bugün 87 ülkede en az bir ortaöğretim kurumunda, 46 ülkede özel kurslarda Türkçe öğretiliyor. Toplam 9 ülkedeki yükseköğretim kurumlarında Türkçe eğitim veriliyor. Dünyanın dört bir yanındaki okullardan gelen gençler, 7 yıldır Türkçe konuşarak, yazarak, şiir okuyarak, şarkı söyleyerek yarışıyor. Türkçe Olimpiyatları, bir hayalin gerçekleşmesidir. Bu hayal Türkçenin dünyanın dört bir köşesinde eğitim ve öğretim dili olarak; bilim, kültür ve sanat dili olarak yaygınlaşmasıydı. Türkçenin dünya dili olarak yaygınlaşması, bütün dünyayı kapsama alanına almasıydı. Bir Afrikalının Türkçe şiir okuması, bir Amerikalının Türkçe şarkı söyleyerek yarışması benim için dünyanın en büyük mutluluğu.

Geleceğe daha umutlu bakmamızı sağlıyor

Uluslararası Üniversiteler Birliği Başkanı Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan: 115 ülkeden gelen öğrenciler, Türkiye'yi ve Türk insanını tanıyacak. Âdet, gelenek, görenek ve örflerimizi görecek. Sonrasında dünyanın değişik yerlerindeki ülkelerine dağılacaklar. Bu, Türkçenin dünyaya yayılması ve Türkiye'nin tanıtımı için büyük önem arz ediyor. Dünya barışına katkısı yönüyle ümitlerimizi güçlendiriyor. Geleceğe daha umutlu bakmamızı sağlıyor.

Yarışma, dışa açılan kapımız oldu

Türk Ocakları Genel Sekreteri Hüseyin Erdem: Türkçenin yaygınlaşması ve Türk milletinin değer sisteminin tanınması açısından büyük önem taşıyor. Olimpiyatlar bizim ülke olarak en büyük problemimiz olan tanınma sorunumuzu en kısa yoldan çözüyor. Şimdiye kadar hiçbir proje bu etkinlik kadar Türkiye'yi dışa tanıtamadı. Yarışma, Türkiye'nin dışa açılan kapısı ve penceresi oldu.

115 ülkenin barış elçileri sevginin anavatanında

Türkçe Olimpiyatları Genel Sekreteri Tuncay Öztürk: Bu yıl olimpiyatların içeriği zenginleşti, niteliği arttı. Programları daha fazla kişinin takip edebilmesi için Anadolu'daki etkinlik sayısını artırdık. Dünyanın 115 ülkesinden gelen barış elçilerini, barışın ve sevginin anavatanında sevgi diliyle buluşturmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

Yarışmacılardan Zaman'a ziyaret

Yarışmacıların bir kısmı dün Zaman Gazetesi'ni ziyaret etti. 13 farklı ülkeden gelen öğrenciler, Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın yönettiği yayın toplantısına katıldı. Akıcı Türkçeleriyle dikkat çeken gençler, olimpiyatlarda sunacakları şarkıları seslendirdi. Grubun, ünlü sanatçı Ertuğrul Erkişi'yle ortak albüm çıkaracağı öğrenildi. NURULLAH KAYA İSTANBUL

Olimpiyatlarda Necip Fazıl unutulmadı

Uluslararası Türkçe Olimpiyatları, vefatının 26. yıldönümünde dualarla anılan 'Şairler Sultanı' Necip Fazıl Kısakürek'i unutmadı. Bu yılki 'makale yarışması'nın konusu 'Türk Edebiyatında Necip Fazıl Kısakürek' olarak belirlendi. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen üniversite öğrencilerinin katıldığı yarışmanın ön elemeleri tamamlanırken, 15 ülke finale kaldı. Birbirinden önemli yazılar kaleme alan Afganistan, Azerbaycan, Belarus, Estonya, Irak, İran, Kırım, Kırgızistan, Mısır, Özbekistan, Rusya, Tacikistan, Tataristan ve Ukraynalı gençler, Necip Fazıl'ın çileli hayatı, şairler sultanlığına uzanan öyküsü, fikir davası ve gençliğe bakışını anlatıyor. 30 Mayıs Cumartesi günkü finalde Türk üniversitelerinin önde gelen edebiyatçıları jüri üyeliği yapacak. Temayı bir yıl önceden belirlediklerini kaydeden Olimpiyat Genel Sekreteri Tuncay Öztürk, gelen yazıların, Türkçe öğrenen dünya gençliğinin, Kısakürek'i en az Türk gençleri kadar tanıdıklarını gösterdiğini vurguladı. İBRAHİM ASALIOĞLU ANKARA

HACI KEMAL ERİMEZ'E VEFA ÖDÜLÜ

Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneği'nin her sene verdiği Türk Dili Ödülleri'nin bu yılki sahipleri belli oldu. Hayatını Türk okullarının kurulmasına harcayan merhum Hacı Kemal Erimez, 'Vefa Ödülü'ne layık görüldü. 'Atatürk Türk Dili Ödülü', Amerikan Senatosu'nda görev yapan en yaşlı üye Robert Byrd'a; 'İsmail Gaspıralı Türk Dili Ödülü' ise TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'e verilecek.





25 Mayıs 2009 Pazartesi

7.Türkçe Olimpiyatları...Dünyaya Gönül Diliyle Seslenecekler...


Her yıl farklı dinden, ırktan ve renkten dünya çocuklarını bir araya getiren Türkçe Olimpiyatları'nın yedincisi 28 Mayıs'ta Ankara'da başlayacak.


Türkçe Öğretim Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından organize edilen olimpiyatlara, Afganistan, Arjantin, Venezuela, Benin, Etiyopya, Kongo, Fransa, İtalya, Uganda, Togo, Maldiv Adaları ve Sri Lanka gibi 115 ülkeden 600 öğrenci katılacak. Etkinliğin bu yılki teması 'gönül dili' olacak. Yönetmenliğini Turgut Söğüt, müziğini Yücel Arzen ve seslendirmesini Müşfik Kenter'in yaptığı 'gönül dili' temasının tanıtım filmi Türkçeyi ve ülkemizi anlatıyor.


7. Türkçe Olimpiyatları'nda 'Yabancı Dil Türkçe' kategorisinde; konuşma, yazma, dil bilgisi, şiir, şarkı, sunum, genel kültür, özel beceriler, makale, ülke tanıtım stantları yarışmaları ile 'Ana Dil Türkçe' kategorisinde kompozisyon, şiir, genel kültür yarışmaları yapılacak.


28 Mayıs Perşembe günü saat 10.00'da başlayacak olimpiyatın açılışı yarışmalar ve etkinliklerle gerçekleşecek. 30–31 Mayıs'ta Ankara ANFA'da yapılacak kültür şöleni binlerce Türkçe hayranı tarafından takip edilecek. Geçen yılki etkinliklere 158 bin kişi katılmıştı. Ankara'da gerçekleşecek 7. Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finali 3 Haziran'da İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi, şiir finali ise 2 Haziran'da Bursa Kültür Park'ta yapılacak. Sekiz gün devam edecek Türkçe Olimpiyatları'nın ödül töreni 6 Haziran Cumartesi günü Ankara-ASKİ Spor Salonu'nda gerçekleşecek. Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelecek öğrenciler Asya Kızılcahamam Termal Tatil Köyü'nde konuk ediliyor.


Olimpiyatlarda ilk kez geçen yıl uygulanmaya başlanan il çapında etkinlikler, bu yıl da devam edecek. Kayseri, İzmir, Erzurum, Kahramanmaraş, Gaziantep, Antalya gibi illerde 8–9 Haziran tarihlerinde mini birer olimpiyat gösterisi sunulacak. 9 ayrı ilde 25 ayrı sahnede 120 bin davetli seyirciye ulaşılacak. İl etkinliklerinde Anadolu insanı yurtdışında yapılan eğitim hizmetlerinin sonucunu görmenin ve katılımcı öğrencilerle yakından sohbet etmenin mutluluğunu yaşayacak.

Tek Türkiye ekibi kermes icin Almanya'da




Tek Türkiye oyunculari,(aldigim bilgilere göre) Ozan Cobanoglu, Özlem Akinözü, Sabri Özmener ve Özge Mirzali 21 mayis 2009 Almanya Hannover sehrine VIB Gymnasium düzenlemis oldugu kermes programina gelecek....

'TEK TÜRKİYE' Dediler, Tüm Dünyada Sevildiler...


Tek Türkiye oyuncuları dur durak bilmiyor

Samanyolu Televizyonunun en başarılı yapımlarından biri olan Tek Türkiye dizi hikâyesi ve verdiği mesajlarının yanı sıra oyuncuları ile de oldukça dikkat çekti.

Bir iki oyuncusunu ünlü yapıp, diziyi tek kişinin üstünden götürmeyen farklı ve olması gerektiği gibi bir dizi olan Tek Türkiye hızla sezon finaline hazırlanırken, birbirinden değerli oyuncuları artık Türkiye ile sınırlı kalmayıp tüm dünyada faydalı seminerlerin ve kurumların gözde konukları, insanımız içinde mükemmel örnek oldular.

İzmir’de, Ankara’da, İstanbul’da, doğuda, batıda derken Almanya’da, Fransa’da birçok organizasyona imza atıp, artık onlar Türk dizi sektörünün en gurur duyulan ekibi olmayı başardılar.

Almanya’da özel bir kolej tarafından yılın annesi seçilen Özlem Akınözü, Almanya’daki kolejin kutlamalarına katılırken, daha Türkiye’ye döner dönmez Fransa’da bir organizasyona katılacağını öğrendi. Akınözü, Uluslararası Ümit Eğitim Kurumları tarafından düzenlenen ve dünyanın dört bir yanında okuyan öğrencilere yardım amacı ile organize edilen programa Müjgan Gönül, Özgül Sağdıç, Sabri Özmener, dizi müziklerini seslendiren Gökmen ve yapımcı Salih Asan ile beraber katıldı

.Fransa’da hem çok faydalı hem de çok güzel üç gün geçiren Tek Türkiye Ekibi, bu ve benzeri faydalı organizasyonlarda ekip halinde katılmaktan gurur duyduklarını söyledi. Yurtdışı davetleri sonrası Türkiye’ye dönen oyuncular gelir gelmez Konya’ya geçip, kaldıkları yerden çekimlere devam ettiler.

Dizinin yapımcısı Salih Asan ise "Tek Türkiye dizisi, mayası Türkiye’ye ait insanımızın ister bu topraklarda yaşasın ister yaşamasın büyük bir beğeni ile takip ettiği, takdir toplayan bir projedir. Böyle bir projenin kıyısında köşesinde olmak bile bizleri inanılmaz heyecanlandırıyor. Yurtiçi ve yurtdışından sıklıkta davetler alıyoruz. Özellikle yurtdışı davetleri hem oyuncularımızın hem bizim sorumluluğunu daha çok arttırıyor hem de motive ediyor. Avrupa’nın değişik yerlerinde yaşayan insanımız ülkemizin hangi coğrafyasından olursa olsun tek yürek halinde “ Tek Türkiye” diye haykırıyor. Projeye emek veren arkadaşlarımızı bağrına basıyor. Almanya’dan, İngiltere’den, Fransa’dan davetler alıyoruz. Ancak dizi çekimlerimizi aksatmayacak şekilde Marsilya, Lion, Paris, Strousburg, Honnower,Köln,Stutguard gibi Avrupa şehirlerinde Tek Türkiye buluşmaları gerçekleştirildi. Bu projelere en az 1500 kişi katıldı. Yurt içinde olduğu gibi yurtdışında da büyük bir sevgi seli var” diyerek yaşadıkları duyguları ifade etmekte zorlandığını belirtti.

samanyoluhaber.com

22 Mayıs 2009 Cuma

Tek Türkiye Dizisine Dikkat...!!!

Bu hafta Samanyolu TV'deki "Tek Türkiye" dizisinde her zamankinden daha iri laflar edildi.
Örgüt destekçiliğinden koruculuğa "yatay geçiş" yapan Sabo Ağa, yolunu kesip, haraç istediği köylülere şöyle dedi: "Biz sizi koruyacağız diye ağalığı bıraktık, korucu olduk. Verin bakalım o peynirle, bulgurun yarısını..." Sabo Ağa, "Koruculuk sana çok yakışmış" diyen karanlık işbirlikçisine ise şu yanıtı verdi: "İşler böyle daha kolay görülüyor..." Daha sonra işbirlikçi ona şu korkunç talimatı verdi: "Senden koruculuğu tamamen bu bölgeden kaldıracak bir eylem bekliyoruz. Devletin eli, kolu bu topraklardan iyice çekilsin ki her şey bize kalsın..." Bu arada bir köy düğününün hazırlığı yapılıyordu. Verilen talimat o düğünün basılması ile ilgiliydi!.. Bölge üzerinde hesap yapan ve Türkçe'yi Amerikalı turist aksanıyla konuşan karanlık adamlar ise Kürt açılımından rahatsız görünüyorlardı. Biri mealen şöyle dedi: "Bugüne kadar hiç tartışılmayanları rahatça konuşmaya başladılar. Bizim etki alanımızda barış adaları kurmaya çalışıyorlar. Yeraltı el değiştirdi, yeni düzen kuruldu. Ama siyaseti bir türlü kontrol altına alamadık." Diğeri, dehşet verici bir çözüm önerisi sundu: "Bu konuşmaları yapan en zirvedekiler bile olsa, bir gün konuşamaz hale getirilir. Biliyorsunuz, bir zamanların tonton halk kahramanı da bir sabah kalp krizi geçiriverdi. Artık zirvedekilere kalp krizi geçirtmek çok sıradan bir iş... Bir işaretiniz yeter..." Diğeri yeni talimatlar verdi: Hem Güneydoğu'da hem Batı'da öyle eylemlere girişmelisiniz ki, yeni doğan bu barış havası ortadan kalksın. Yoksa bölgedeki tasfiyeden siz de nasibinizi alırsınız..." Tartışma programlarındaki kuru, tek tip, üstü örtülü politik konuşmalardan sıkılan varsa, Kurtlar Vadisi ve Tek Türkiye'yi izlesin. Orada her şey daha açık seçik tartışılıyor!.


Yüksel Altuğ - Sabah

21 Mayıs 2009 Perşembe

Tek Türkiye 70. bölüm!!!!


Tek Türkiye 70. Bölüm'de neler olacak?


Dila için artık kimse bir şey yapamaz!....Tek Türkiye, bu hafta aksiyon ve duygu yüklü muhteşem bir bölümle ekranlara geliyor. Çocuğunu kurtarmak için çeşitli planlar yapan Hatice, bu sefer kurtulamamış ve Zozan’ın eline düşmüştür. Üstelik oğlu Süleyman da ortada yoktur. Şivan ise Botan’dan intikam almaya kararlıdır. Sağlık ocağından Tarık’a çok önemli bir not yazarak kaçar. Örgütün adaletine hala inanan Şivan’ı acı bir gerçek beklemektedir. Tarık ise Şivan’ın notuyla sarsılırken, Zeynep’ in vasiyetini yazdığı bir kağıt, Tarık’ı hepten içinden çıkılmaz bir hale getirir. Zeko’nun düğününü “ koruculuk sistemini” kötülemek için basan eli kanlı katiller ise tam bir katliam gerçekleştirmiştir. Düğünde Tarık, Dila ve Zelal’de vardır. Tarık, örgüt elemanlarının kurşunlarına hedef olurken, masum sevdasıyla herkesi etkileyen Dila, hayatı pahasına Tarık’ı korumaya kalkar ve artık Dila için hayat hiç olmadığı kadar daha zor olur!...Ne Dila’yı insafa gelecek kadar çok seven Şivan, ne Dila’nın kardeşi Yılmaz ne de Dila’nın karşılıksız sevgisini anlayamayan Tarık artık Dila için bir şey yapabilecektir!...



Tek Türkiye'nin oyuncuları çadırda


Samanyolu'nun çok izlenen dizisi 'Tek Türkiye'nin Botan Komutan'ı Kadim Yaşar ile Ayten'i Gamze Karababa, Mersin Özel Yıldırımhan İlköğretim Okulu'nun bahar şenliğine katıldı.


Yaşar ve Karababa'ya bazı öğrenciler dizide kullanılan silahların gerçek olup olmadığını sorarken, bazıları ise oyuncuların kaç para aldığını merak etti. Oyuncular, kıl çadıra girip sacda bazlama da pişirdi.

Tek Türkiye' nin Tarığı Ozan Çobanoğlu Yeşil Elmadaydı:)!!!







Senaryoyu Tek Türkiye'den önce yazmış


Samanyolu Televizyonu'nun sevilen dizisi Tek Türkiye'nin Doktor Tarık’ı Ozan Çobanoğlu, Yeşil Elma programında izleyicilerini bir kez daha hayran bıraktı.
Yoğun çekim çalışmalarına rağmen Oktay Usta ile oldukça neşeli ve dinç bir program çıkartan Ozan Çobanoğlu, kendisine bu kadar yorgunluğa, bu güç nereden diye sorulunca, “Durmak yok, gösteriye devam” diyerek bir kez daha işini ne kadar zevkle yaptığını kanıtladı.

Program sonrası büyük, küçük birçok hayranı ile fotoğraf çektiren başarılı oyuncu Tek Türkiye sezon finali hakkında ise “muhteşem bir final Tek Türkiye izleyenlerini bekliyor” diyerek herkesi daha da meraklandırdı.

Kendisine çekim hazırlıklarına başlayacakları kendisinin yazdığı sinema projesini sorduğumuzda “Ben o sinemayı, daha Tek Türkiye dizisi ortada yokken yazdım, yani Tek Türkiye ile konu olarak benzer bir yapım değil. Şehirde geçen bir hikâye. Fakat oyuncu seçimini Tek Türkiye kadrosundan yaptım. Çünkü o kadar mükemmel bir set ortamımız ve başarılı sonuçlarımız var ki başka arayışlara girmek manasız. Eğer kriz bizi de vurmazsa 15 Haziran gibi tanıtımlarını görebilirsiniz. Çok çalışıyoruz. Seyircilerimizin karşısına hak ettikleri güzellikte çıkmayı umut ediyoruz “ yanıtını verdi.

Program esnası ve sonrasında kanala gelen onlarca telefonda sevenleri Ozan Çobanoğlu’nu tebrik edip, performansına “maşallah” demeyi ihmal etmedi. Hayranlarını itina ile cevaplayan Ozan Çobanoğlu bu yüksek performansı ile daha çok başarıya imza atacağa benziyor…

20 Mayıs 2009 : Doktor Tarık Ozan Çobanoğlu Yeşil Elma'daydı.. Kaçıranlara , tekrar izlemek isteyenlere çekebildiğim

1.bölüm reklama kadar


http://rapidshare.com/files/235249624/Ozan.Cobanoglu--Dr.TARIK--Yesil.Elmada-YENi.video1.wmv


2.bölüm

http://rapidshare.com/files/235328908/Dr.TARIK-Ozan.Cobanoglu--Yesil.Elmada-YENi.video-2.wmv



17 Mayıs 2009 Pazar

Tek Türkiye nin Ayteni Gamze Karababa Kermeste Ezilme Tehlikesi Atlattı..


Kısa Adı YÜKSODER olan Yükselen Sorgunlular Derneği’nce düzenlenen ve bugün saat 13.30’da Sorgun Belediyesi Sergi Salonu’ nda açılışı Kermes’ te büyük bir izdiham yaşandı,kermese katılan Samanyolu TV’nin ‘Tek Türkiye’ adlı dizisinde Ayten rolünü canlandıran Gamze Karababa, ezilme tehlikesi atlattı.


Kermes açılışına günler önce ‘Tek Türkiye’ dizisi oyuncularından Özgül Sağdıç (Berfin), Fatih Yurdakul (Yılmaz), Gamze Karababa (Ayten)’in katılacağı öğrenilince öğleye doğru Belediye önünde görülmemiş bir kalabalık oluştu.


Saat 13.45 sularında Belediye Başkanı Ahmet Şimşek ile birlikte sergi salonu önüne gelen Karababa, hayranları tarafından sevgi çemberi içine alındı.


Salona giren Karababa, bir anda kendisini tarif edilmez bir kalabalık arasında bulundu. Beraberinde bulunan Belediye encümen üyeleri tarafından zorlukla arka kapıdan dışarı alınan Karababa, bir an için ezilme tehlikesi atlattı,bazı kadın ve çocuklar da baygınlık geçirdi.

16 Mayıs 2009 Cumartesi

Tek Türkiye'nin Dila Hemşiresi Müjgan Gönül'ü Türkiye Sevdi


Cumhuriyetin ilk yıllarında yayınlanan Çalıkuşu romanı, birçok insanın hayatını derinden etkilemişti. Reşat Nuri Güntekin'in romanının baş karakteri Feride gibi Anadolu'nun ücrâ kasabalarına büyük ideallerle giden nesiller sayesinde çok şey değişti.


Günümüzde Çalıkuşu'nun yerini Tek Türkiye dizisi aldı desek abartmış olmayız. Çünkü bu dizi sayesinde -doktor, öğretmen ve hemşire olsun hiç fark etmiyor- birçok genç, önceden "zorunlu ve sorunlu" görev olarak gördükleri Doğu hizmetine artık büyük ideallerle gidiyor. Rol model olan doktor Tarık (Ozan Çobanoğlu), Dilâ hemşire (Müjgan Gönül) karakterlerini canlandıran oyunculara teşekkür mailleri gönderen, telefon açan yüzlerce genç var.


Dizinin en çok sevilen bu üç karakterinden Dilâ hemşireyi oynayan Müjgan Gönül ile dizi çekimi arasında İstanbul'a ailesinin yanına geldiği bir sırada görüştük. Gönül, 24 yaşında genç bir oyuncu. Bir buçuk yıl önce Samanyolu Televizyonu'na spikerlik için başvurmuş. Oyunculuk eğitimi almış olması onu dizi oyunculuğuna sürüklemiş. Çünkü o sıralar Tek Türkiye dizisi için hazırlanan kanal yöneticileri karşılarında tam istedikleri karaktere uygun 'kara kaşlı kara gözlü' bir kız görünce oyunculuk için teklifte bulunmuş. Tekirdağlı Gönül'ü Güneydoğu dizisinde rol alacak olması çok heyecanlandırmış. Ama babasını ikna etmesi zor olmuş. Çünkü çekimler Konya'da olacaktır. 5 çocuğunun en küçüğü olan kızının hayal kırıklığına uğramasını istemeyen, hele başka şehre gitmesine gönlü razı olmayan babası bir türlü ikna olmaz. Tâ ki ağabeyi ve yengesiyle kanalı ve ekibi ziyarete gidene kadar. İnsanları ve ortamı görünce onay çıkar.


Gönül, Tek Türkiye gibi sosyal sorumluluğu olan ve reyting rekorları kıran bir dizide rol almaktan dolayı çok mutlu olduğunu söylüyor. Diziyi anlatırken gözleri yaşarıyor. Ekip olarak Mardin katliamından çok etkilendiklerini anlatıyor. Katliamda yaşamını yitiren imamın yaptıkları ile dizideki Dr. Tarık karakterinin idealleri aynı. Gönül, "Aklım almıyor. Yapılanın hiçbir mantığı yok. Demek ki hâlâ orada birtakım şeyler yanlış öğretiliyor. Keşke bunlar olmasa ve 'Tek Türkiye' de bitse. Biz diziyle insanlara yaşananların perde arkasını, oradaki insanların psikolojisini göstermeye çalışıyoruz. Şimdi dizinin kötü karakteri Şivan gibi birisi kendini sorgulamaya başladı. Öncesinde böyle bir şey yoktu. Sinema, televizyon insanları eğitmek için bir araçtır. En doğru şekilde kullanmak gerekiyor." diyerek duygularını ifade ediyor.


Çekimler için haftanın en az 5 günü Konya'da bulunması gerektiği için ekipten arkadaşlarıyla ev tutan Gönül'ü komşuları çok seviyor. Evde olduğu zamanlarda onu kadın günlerine ve sohbetlere davet ediyorlar. Bazen de evlerine gelen misafirlerine, "Tek Türkiye'nin Dilâ hemşiresi komşumuz." diyor, bunu kanıtlamak için de Müjgan Gönül'ü birkaç dakikalığına çağırıyorlarmış. Davetlere hiçbir zaman hayır demeyen Gönül, komşularını çok seviyor. Diziden arta kalan vakitlerinde etamin işliyor, oyuncu arkadaşlarıyla Konya'yı geziyor. Özellikle farklı lezzetleri tatmayı çok sevdiğini söylüyor.


Herkes Dr. Tarık'ın Dilâ hemşireyle evlenip evlenmeyeceğini merak ediyor. Müjgan Gönül kendisine gelen bu yöndeki sorulara, "Hikâyenin yararına olacaksa evlenmesini isterim." cevabını veriyor ama onun Dilâ hemşireden başka beklentileri var: "İnsanların unuttuğu bir aşkı yaşıyor Dilâ hemşire. Karşılıksız seviyor. Ama onun yapması gereken başka şeyler de var. Ben biraz ona kızıyorum. Köyden birisi. Halo'nun torunu. O da koştursun köyü için. Öğretmen değil belki ama o da çocukların eğitimi için uğraşsın. Kadınları bilinçlendirmek için çalışsın. Cahillere bir şeyler anlatsın. Bunları yapmadığı için muzdaribim."

14 Mayıs 2009 Perşembe

Re: Tek Türkiye 69. Bölüm


Tek Türkiye 69.Bölüm
Acımasız Şivan ilk kez “ Merhamet” istiyor.. Tek Türkiye, gündeme ışık tutan yeni bölümüyle geliyor. Tarık’ın savcılığa götüreceği kasetler biranda ortadan kaybolunca, bütün hesaplar alt üst olur. Kamptan kaçan Hatice ise ne yaptığını bilmez bir vaziyette bebeğine kavuşmak için bulduğu her çareye sığınır. Terörün yeni planı “ koruculuk sistemini” lekelemektir. Ve bu yüzden oldukça kanlı bir eylem planlanmaktadır. Çetin, Tarık’a onu şaşırtacak bir kaset izleterek, Keje’nin olayını açığa kavuşturan muhtardan intikam almayı başarmıştır. Bekir ise Şivan konusunda git- geller içindeyken, Şivan dağda ölüm ile burun buruna gelince kapkaranlık kalbine rağmen dua kapısını aralamayı başarmak üzeredir!..
fragman:


13 Mayıs 2009 Çarşamba

7.Türkçe Olimpiyatları-TÜRKÇE NEDEN SEVGİ DİLİ?


Türkçe neden sevginin dili? Bülent Korucu

Artık ananevi hale gelen bir tatlı telaş yine kendini hissettirmeye başladı.

Mayıs ayı ile birlikte Türkçe heyecanı dünyanın dört bir yanında yaşanıyor. Haziran başında Türkiye'deki finale kalmak için ülkelerdeki yarışmalar ardı ardına yapılıyor. Evet, bu sene 7.si yapılacak olan Türkçe Olimpiyatları'ndan bahsediyorum. Hafta sonu, yarışmaların Kuzey Avrupa finalleri için Danimarka'nın başkenti Kopenhag'taydık.

'Türkçe sevginin dili' derken bir reklam sloganı söylediğimiz zannedilmesin. Bizzat yerinde görünce daha iyi anlaşılıyor. Türkçe sadece bir dil değil. Bir vesile ve vasıta haline geliyor. Kaynaşmanın, iletişimin, birbirini anlamanın, anlamaya çalışmanın aracı oluyor. Türkçe, bir cazibe merkezi gibi. Rengi, ırkı, dini farklı 115 ülkenin çocukları bu yıl final için bir araya gelecek. İnsanlık dışında neredeyse tek ortak noktaları Türkçe öğrenme ve konuşma çabaları. Bunu yaparken yaşadıkları olimpiyat heyecanı ve paylaşılan mekanlar başka hiçbir şekilde sağlanamayacak bir kaynaşma doğuruyor. Kızılcahamam'daki elemeler, bu alışverişin zirve yaptığı yer. Sanki büyük bir sofra açılıyor, herkes heybesinde getirdiğini paylaşıyor. Bir anda kendinizi dünyanın en büyük kültür sofrasının başında buluyorsunuz. Çocuksu samimiyet, bu sofranın gösteriş düşüncesi ile kirletilmesine izin vermiyor. Türkçenin dil bayrağımız olarak yaygınlaşması elbette göğsümüzü kabartıyor. Ancak inanın samimi iletişimin insanlık adına verdiği umut hepsini gölgede bırakıyor. Dünyada Türkçe konuşan, Türkçe düşünen ve Türkçe yaşayan bir nesil yetişiyor. Türkçe, bir hayat tarzı durumuna geliyor. Okunan şiir veya şarkı unutulduğu zaman duyulan mahcubiyet; alınan moral alkışı sonunda yüze yayılan tebessüm, dereceye giremeyenlerin burukluğunun paylaşılması, başarı karşısındaki sevinç... Öylesine insani bir vasat oluşuyor ki, sadece salondaki binlerce kişiyi kuşatmıyor; medya marifetiyle milyonlarca kişi bu sevgi pınarından testisini doldurabiliyor. Onun için 'sevgi dili Türkçe' ifadesi maharetli bir reklamcının bulduğu iyi bir slogan değil. Şahit olunan ve daha önemlisi bizzat yaşanan bir gerçek.

Danimarka seyahati, bu açıdan epey anlamlı ve duygulu geçti. İsimlerini ezberlemek neredeyse imkânsız. Kâğıttan telaffuzu bile çok zor. Aslında isimlerin çok fazla önemi de yok. Onun için listeden isimlerini yazmak yerine ülkeleriyle ve halleriyle birkaç manzarayı resmetmeye çalışayım. Belki kendi dilini bile henüz tam konuşamayan 5 yaşlarında bir kız çocuğu, "büyümüş de küçülmüş" ifadesinin anlatacağı güzellikte bir parçayla bizleri mest etti. Litvanyalıyla birlikte 'Hasretinle Yandı Gönlüm'ü söyledik. Belaruslu ile 'Veda Busesi'ni mırıldandık, duygulandık. İsveçli 'Üsküdar'a Giderken'le efkarımızı dağıttı. Şarkının sözlerini unuttuğu için yüksek puan veremedik ama Norveçli çocuğun cana yakınlığı müthişti. Böyle bir tasnif olsa kesin birinci olurdu.

Program sonunda jüri başkanının, "Bazı jüri üyeleri kendilerini fazla kaptırıyorlar, alkışlıyorlar hatta gözyaşlarını tutamıyorlar." sözlerinin muhataplarından biri bendim. Program devam ederken bana doğru attığı anlamlı bakışların sebebini de bu vesileyle çözmüş oldum. Halbuki kendimi fazlasıyla sıktığımı düşünüyorum. Hatta jüri olduğuma epeyce hayıflandım. Keşke arkalarda bir yerlerde tadını çıkarabilseydim, dediğimi de şimdi itiraf ediyorum. Bu arada Büyükelçi Mehmet Akat ve Başkonsolos Osman Kocabaş'ın programın başından sonuna kadar bir ev sahibi gibi misafirleri ağırladığını da şükran hisleriyle kaydetmekte yarar var. Avrupa Parlamentosu seçimleri için Danimarka'dan tek Türk aday olarak seçime giren Hüseyin Araç da yarışmanın ağır konuklarındandı.

7 Mayıs 2009 Perşembe

Tek Türkiye'nin Zelal Annesi Özlem Alınözü İle Sohbet Tadinda Bir Roportaj


Zelal Anne'nin unutamadığı anı

Tek Türkiye ile gündeme oturan ekranların en fedakar annesi Zelal Anne rolünü canlandıran Özlem Akınözü ile röportaj...

Bir yandan şehit haberleri ile evlere ateş düşerken, bir yandan yaklaşan anneler günü kimilerini tatlı bir heyecana sürüklerken, kimilerinin yüreğini burkuyor. Bir evlat kaybedip, bin evlat kazanan Şehit annelerinin anneler gününü kutluyor, bugünün önemini Tek Türkiye ile gündeme oturan ekranların en fedakar annesi Zelal Anne rolünü canlandıran Özlem Akınözü ile paylaşıyoruz. Özlem Akınözü, geçen yıl anneler gününde birçok kolej tarafından yılın annesi seçilmiş, plakete layık görülmüştü.

Anneler gününün yaklaşması sebebiyle sizinle hem annelik kavramı hem de Zelal Anne üzerine söyleşi yapmak istedik.

Tek Türkiye dizisine ilk katılımınızdan bahsederken, oynayacağınız rolün inanılmaz etkisi olduğundan bahsetmiştiniz. Zelal Anne’nin sizi çeken yanı neydi? Zelal Anne’nin en çok hangi huyu sizinle örtüşüyor?

Öncelikle tüm şehit annelerinin anneler gününü kutlamak istiyor ve onlara sabırlar diliyorum. Zelal karakterinin fedakârlığı, azmi, dürüstlüğü beni en çok etkileyen yönleri oldu. Benimle örtüşen yönlerine gelince azmi diyebilirim. Zira bende inandığım doğruların peşinden yılmadan giderim. Dürüstlük her insanda olması gereken bir vasıf, fedakârlık ise her Türk kadınının en önemli vasfı diye düşündüğümden Zelal’in bu yönlerinin sadece benimle örtüştüğünü düşünmüyorum.

Siz evli bir de evlat sahibisiniz, hal böyle olunca çekim esnasında Tarık ile yaşadığınız ana- oğul sahneleri sizi nasıl etkiliyor. Gerçek hayatta yaşadığınız bazı kareler çekim esnasında gözünüzün önüne geliyor mu?

Evet, benim de 19 yaşında bir oğlum var. Şu anda yurt dışında ve bende tıpkı Zelal’in 1. sezondaki hali gibi şu an onun hasreti ile yanıyorum, ancak onun sağlıklı ve mutlu olması benim için her şeyden önemli. Gerçek hayatta yaşadığım pek fazla kare olmuyor benim için, zira benim oğlumla yaşadıklarımla, Zelal’in Tarık’la yaşadıkları pek aynı şeyler değil. Dileğim hiçbir Anne Zelal’in yaşadıklarını yaşamasın.

Anne olmak nasıl bir duygu?

Tanrının biz kadınlara verdiği en büyük özellik Anne olabilme vasfı. Bu duygunun tarifi anlatılamaz.

“Bir evlat sahibi olduktan sonra, annelerin kıymeti anca o zaman çok iyi anlaşılır” derler. Buna katılıyor musunuz?

Annemin ben anne olana kadar sürekli söylediği bir sözdü ve bunu anne olunca o kadar iyi anladım ki. Ben bugün oğlum için neler hissediyorsam o da benim için aynı şeyleri hissetmiş ve halende hissetmeye devam ediyor. Allah annelerimizi ve babalarımızı başımızdan eksik etmesin.

Annenizle yaşadığınız ve hiç unutamadığınız bizimle paylaşabileceğiniz bir anneler günü var mı?

Yanlış hatırlamıyorsam 7-8 yaşlarımdaydım ve kardeşimle birlikte anneme bir sürpriz yapmaya karar verdik. Ona güzel bir yemek yapacaktık ve en kolayı köfte gibi gelmişti bana, kıymanın içine tuz koydum ve şekil vererek kızartmaya başladım ancak ekmek konulacağını bilmediğim için köfte, kıyma kavurma olarak sofraya geldi. Ancak annemin bozuntuya vermeden ellerinize sağlık benim canlarım deyip sarılışı ve yıllar sonrada köftenin nasıl yapıldığını öğrenince benim nasıl üzüldüğümü hiç unutamam.

Evliliğin en güzel yanı; bir evlat sahibi olabilmek mi?Elbette evliliğin en güzel yanı bir evlat sahibi olmak, hele bu bir de mutlu bir evliliğin evladı ise dünyanın en tarif edilemez güzelliği olsa gerek.

Oğlunuzun Anneler Günü’nde size özel jestleri oluyor mu?

Bugüne kadar bana Anneler Günü’nde hep benim için yazdığı şiirleri hediye etmiştir. Bir annenin alabileceği dünyanın en güzel hediyesi bu olsa gerek. Ancak bu sene ilk defa onsuz geçireceğim anneler gününü.

Anneler Günü’nde bir anneye verilecek en güzel ödül nedir?

Yukarıda da söylediğim gibi ya duygularınızı ifade eden birkaç cümle, bir çiçek, bir öpücük. Bir anne başka bir şey beklemez zaten.

Peki, Zelal Anne artık gülecek mi?

Bu sorunun cevabını inanın bilmiyorum. Benim ve tüm izleyicilerimizin gönlü Zelal’in artık gülmesinden yana.

Sevenlerinizin Zelal Anne’ye tepkileri nasıl?

7den 70’e herkes Zelal’i çok sevdi. Kimi kızı gibi, kimi annesi gibi, kimi teyzesi gibi. Zelal’in bu kadar sevilmesinde benimde bir rolüm olduysa eğer ne mutlu bana.

Yoğun set çalışmalarında bize de vakit ayırdığı için Özlem Hanıma çok teşekkür ediyor, başta Özlem Hanım olmak üzere tüm annelerimizin Anneler Günü’nü tebrik ediyoruz!...

Tek Türkiye Ekibi Kermes İçin Karaman'a Gidiyor....


Beklenen Bahar Hanımlar derneği tarafından ihtiyaç sahibi öğrenciler için kermes düzenliyor. Kermesin açılışında Dizi oyuncuları da olacak.



Elektronik Haber Ajansı (e-ha) muhabirinin edindiği bilgiye göre, Kısa adı BAHAR-DER olan Beklenen Bahar Hanımlar Derneği tarafından ihtiyaç sahibi öğrenciler yararına kermes düzenleyecek.


Dernek Başkanı Aysel Kılıç yaptığı açıklamada, "Derneğimiz ilimizde bulunan özellikle ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerinin yararına kermes düzenledi. Kermesimizde yiyeceklerden Döner, Tantuni, El yapımı mantı, Sıcak mantı, Sac böreği, Su böreği, yaprak sarma, içili köfte, tatlı çeşitlerimizden; yaş pasta, baklava, kek, salata çeşitlerimiz, İçecek çeşitleri, Giyim ürünleri, Çarşaf ve Pike çeşitleri, Maraş İşi, Mutfak Takımları, Havlu, Çeyiz, Bohça... Bakır hediyelik eşyalar ve daha birçok ürünler beğenilerinize sunulacak.


Kermesimiz 9 Mayıs tarihinde Tek Türkiye Dizi filminden oyuncuların katılımlarıyla şu an Karaman Aktekke Meydanı'ndaki Saat Kulesinin yanında bulunan Belediye Kültür ve Turizm Merkezi olarak kullanılan binada açılışı yapılacak. Kermesimiz 17 Mayıs tarihinde sona erecek. Kermesimize tüm Karaman halkını bekliyoruz" dedi.

Re: Tek Türkiye Oyuncuları, 3 Mayısta Hz.Mevlana Kutlamalarındaydı(resim ve videolar)






























Hazreti Mevlana ve ailesinin Konya'ya gelişlerinin 781’inci yıldönümü Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan temsili karşılama programı ile kutlandı.


Mevlana Müzesi Gülbahçe'de gerçekleştirilen temsili karşılama törenine AK Parti Konya Milletvekilleri Ayşe Türkmenoğlu, Mustafa Kabakçı, Konya Valisi Osman Aydın, Konya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fatih Yılmaz, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, Hazreti Mevlana’nın torunu Esin Çelebi, Konya halkı ile yerli ve yabancı çok sayıda misafir katıldı.


KONYA HALKI MEVLANA TERBİYESİ İLE BÜTÜNLEŞTİ


Temsili karşılama programı öncesi konuşan Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fatih yılmaz, Mevlana’nın ulvi şahsiyeti ve bıraktığı eserlerin bugün en büyük değerlerimizden olduğunu belirterek, Konya halkının 781 yıldır Mevlana terbiyesi ile bütünleştiğini söyledi.
KONYA DENİNCE AKLA MEVLANA GELİYOR

Konya Valisi Osman Aydın ise, Hazreti Mevlana ve ailesinin gelişleri ile Konya’nın bir ilim ve fikir şehri olarak ön plana çıktığını kaydederek, bugün dünyanın her yerinde Konya denince akla Mevlana’nın geldiğini ifade etti. Vali Aydın, Mevlana’nın 8 asır önce ortaya koyduğu birlik, kardeşlik ve dostluk felsefesine bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurguladı.

ÜNLÜ SANATÇILAR ROL ALDI

Konuşmaların ardından, ünlü tiyatro sanatçısı Sacit Onan'ın sunumu ile başlayan temsili karşılama programında; Hazreti Mevlana'nın babası Sultan'ül Ulema Baha Veled rolünü Cem Kurtoğlu, Hazreti Mevlana rolünü Fatih Yurdakul, Sultan Alaeddin Keykubat rolünü Ozan Çobanoğlu, Sultan Alaeddin Keykubat'ın eşi Gazi Hatun rolünü Ezgi Sertel, Vezir Celalettin Karatay rolünü Kadim Yaşar oynadı.

Programda, Larende’den (Karaman) Konya’ya gelen Mevlana ve ailesinin Sultan Alaeddin Keykubat ve Konyalılar tarafından karşılanışı temsil edildi. Katılımcıların büyük bir heyecanla izlediği temsili karşılama töreninin ardından Mevlana Müzesi'nde Hazreti Mevlana'nın mezarı başında dua edildi.

Tek Türkiye'nin Doktoru Ozan Çobanoğlu Tiyatro Sonrası Konuştu


Sevilen oyuncular Mevlana'yı canlandırdı


Hazreti Mevlana ve ailesinin Konya'ya gelişlerinin 781’inci yıldönümü Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan temsili karşılama programı ile kutlandı.


Ünlü tiyatro sanatçısı Sacit Onan'ın sunumu ile başlayan temsili karşılama programında; Hazreti Mevlana'nın babası Sultan'ül Ulema Baha Veled rolünü Cem Kurtoğlu, Hazreti Mevlana rolünü Fatih Yurdakul, Sultan Alaeddin Keykubat rolünü Ozan Çobanoğlu, Sultan Alaeddin Keykubat'ın eşi Gazi Hatun rolünü Ezgi Sertel, Vezir Celalettin Karatay rolünü Kadim Yaşar oynadı.


Alaeddin Keykubat’ı canlandıran Ozan Çobanoğlu beğenilen oyunu sonrası; “Mevlana’yı sadece yılda bir kez değil belki de sürekli anmak ve onu tanımak lazım. Mevlana kendi döneminin en büyük düşünür ve filozoflarından biri... Hoş görü ve sevgi temsilcisi. Kendimi Mevlana’ya yakın buluyorum onun eserlerini okumak bana huzur veriyor. Böyle bir organizasyon içinde birbirinden değerli ve yetenekli oyuncu arkadaşlarımla birlikte olduğum için de çok mutlu oldum belirtmeden geçemeyeceğim” dedi.


Muhteşem organizasyon ve oyuncuların performansı izleyenleri büyüledi. Bu arada yaza bir film düşündüğünü belirten Ozan Çobanoğlu’na sineması ve castı hakkında çok yorum yapıldığı hatırlatılarak, bizlere bir ipucu verebilir misiniz sorusuna; “Kısmetse yazın çekeceğimiz sinema filmi beni en az sizler kadar heyecanlandırıyor. Senaryosu beklediğimizden daha güzel oldu. Tüm ekip sabırsızca çekimlerin başlayacağı günü bekliyoruz. Başrolde kimin ya da kimlerin olacağından çok, ben filme bütün bakıyorum, önemli olan kimlerin rollere daha uyumlu ve inandırıcı olacağı. Özellikle bayan başrol oyuncusu kim olacak? O ya da bu olsun diye tartışan arkadaşlara rica ediyorum birde şu açıdan bakın; Önemli olan doğru cast yani kişinin role benzerliği. Biz şimdilerde cast çalışmalarımız hep bu yönde doğru resmi, doğru rolle buluşturmaya çalışıyoruz. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bu filmi çok beğeneceksiniz” diye cevap verdi.


Bir de çoğu organizasyonda Tek Türkiye oyuncularının kadro halinde bulunmaları, bu dizinin castının gerçekten ne kadar uyumlu ve mükemmel seçildiğini bir kez daha kanıtlıyor..


Tek Türkiye Oyuncuları İzmir'de Anneler Günü Kutlamasında




6 mayıs ta Kimse yok Mu derneği Buca Hancı'da,öğrenciler ve yardıma muhtaç aileler için,anneler gününü vesile kılarak bir kermes düzenledi.Bu kermesin yanında da değerli dernek gönüllüleri güzel bir program hazırlamışlardı İzmir halkı için.Programda da sürpriz konuklar vardı?Kimdi dersiniz?İşte buyrun...




Değerli oyuncular sahneye alınır alınmaz,herkes fotoğraf çekilmek için sahneye atladı.Görevliler tabiki kalabalığı önlemeye çalıştı.İnsanlar rahatlatıldı.Sonra resim çekilmeleri için izin verileceği haberi verildikten sonra,program akışı devam etti.Özlem ablamız "Ben şu ana kadar hiç böyle kalabalığın önüne çıkmamıştım" dedi.Ardından bir müjde verdi:"Önümüzdeki haftadan itibaren çok yoğun tempoda çalışacağız.Yurt dışından da bizi ağırlamak isteyenler oluyor." dedi.Özgül ablamıza da ilgi çok büyüktü.Bir yaşlı teyze sahneye atıldı ve "Size sevgimden kocamdan başanacaktım" dedi."Ne oldu hayrola" diye teyzeye sordular."1 ay önce rahmetli olan eşim 'ben kurtlar vadisini izleyeceğim' deyip kanalı çeviriyordu.Bense tek türkiye'yi izlemek için kanalı değiştiriyordum" deyince salonda kahkaha tufanı koptu.Bu kermesin öğrenciler ve yardıma muhtaç aileler için olduğunu öğrenen özgül ve özlem ablalarımız,dizide giydikleri elbiseleri getirerek açık arttırmayla sattılar.Özlem ve özgül ablalarımız bu kermesin gönüllülüğünden duygulanıp çorbada tuzları olsun istemişler.

Tek Türkiye 68. Bölüm


Tek Türkiye 68. Bölüm

Tarık, kendisini alıkoyan esrarengiz adamların elinden kurtulmayı başarır.Hatice ise hala çocuğunun peşindedir.Fakat çocuğu beklenmedik bir şekilde köye getirilir. Zozan, Hatice’den çocuğuna karşılık kasetleri istemektedir. Bu arada Şivan’ın başı derttedir. Bekir onunla bir anlaşma yapar ve babası için Şivan’dan söz alır.Şivan, gerçeği Bekir’e söyleyemez fakat “babanı getireceğim” diye bir söz verir Bekir’e. Öte yandan Abdul ve Çetin de kasetlere ulaşmak istemektedirler.Kasetlere ilk ulaşan istediğini elde etmiş olacaktır ki, Tarık ise onları korumak için canını ortaya koyacaktır.

fragman:


1 Mayıs 2009 Cuma

Tek Türkiye' nin Şivan'ını Şaşkına Çeviren Olay


Polis, Şivan'ı tutukladı !

Samanyolu Televizyonu'nun sevilen dizisi 'Tek Türkiye'nin Şivan'ı Süleyman Karadağ, oynadığı 'terörist' karakteri yüzünden sık sık ilginç olaylar yaşıyor.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Esenler Otogarı'nda polisler tarafından etrafı çevrilen Karadağ, ekibin kelepçe takmak istemesiyle şoke oldu. Heyecanlanan oyuncu, polislerden birinin gülmeye başlamasıyla kendisine şaka yapıldığını fark etti. Konya'da çekilen dizinin, set arasında ziyaretçilerle sohbet eden Karadağ, "Memur arkadaşlardan biri Karslı olduğumu öğrenince böyle bir şaka yapmış. Daha sonra bu şakayı tekrarlayanlar oldu. Ama yutmuyorum." diyor.

Süleyman Karadağ, nam-ı diğer Şivan'ın başına gelen tek olay bu değil. Çekimleri izlemek için Konya'ya gelen bir izleyiciyle aralarında geçen konuşmayı şöyle anlatıyor: "Türkiye'nin dört bir yanından insanlar geliyor. Ege Bölgesi'nden gelen Ayten adlı bir izleyici bana, 'Benim adım Ayten. Siz dizide Ayten karakterini canlandıran oyuncuya, 'Eyten' diyorsunuz. Eşim ve mahalleli de bana 'Eyten' demeye başladı. Lütfen artık böyle demeyin!' dedi."

Tek Türkiye'de sürpriz var

Dizide Şivan'ın Kur'an-ı Kerim okunmasından etkilenmesi, bir çocuğunun olduğunu öğrenmesi izleyicide de merak uyandırdı. Bu konuda bazı ipuçları veren Karadağ, dizide hidayete ererek Allah'ı tanıyacağını söylüyor. Dila Hemşire'ye olan aşkını da anlatan Karadağ, "Şivan, Allah'ı bulduktan sonra itirafçı olacak. Vatanseverliği seçecek. Tarık aracılığı ile terör örgütünün her türlü bilgisini güvenlik güçlerine aktaracak." diyor.