Tek Türkiye Dizisi

30 Nisan 2009 Perşembe

Tek Türkiye Hastası:)


Tek Türkiye'nin hastası !


Samanyolu Televizyonu'nun yayınlandığı günden beri tam not alan dizisi 'Tek Türkiye' bakın nasıl seviliyor...


İşte size çarpıcı bir örnek...


Dün akşam Malatya'da yaşanmış ilginç olayı anlatan Samanyolu Televizyonu seyircisinin yaşadıklarını sizlerle paylaşıyoruz...


Olay, Tek Türkiye'nin ekranda olduğu dakikalarda yaşanıyor. Hastanenin acil servisine tedavi olmak için giden hastaya, görevli doktor tarafından serum takılır.


"NE OLUR EVİME GİDEYİM..."

Birkaç saat hastanede kalması gerektiğinin farkına varan hasta, doktora yalvarır: "Doktor Bey serumu çıkar ve beni eve gönder. Tek Türkiye'yi seyretmem lazım...


"Doktor, "Hayır bu halde hiçbir yere gidemezsiniz" deyince hastanın verdiği cevap dizinin yaptığı tiryakiliği gösterir nitelikte: "İzleyeyim tekrar gelirim..."

Tek Türkiye'nin Berfini Özgül Sağdıç İle....

TEK TÜRKİYE'NİN SEVİLEN KARAKTERİ İLE SOHBET TADINDA RÖPORTAJ


Tek Türkiye'de Berfin'i canlandıran Özgül Sağdıç dizi sektöründe “Az para çok iş zihniyeti değişmeli” diyor


Samanyolu Televizyonu'nda yayınlanan Tek Türkiye'nin Berfin'i Özgül Sağdıç, çocukluğundan bu yana oyunculuktan başka bir mesleği asla düşünmediğini ve şu an bu işi yapabildiği için çok mutlu olduğunu belirtiyor. Bir özel tiyatroda ilk sahneye çıktığında 12 yaşında olduğunu söyleyen Sağdıç o günleri şöyle anlatıyor; “Fazla televizyon izleyen bir çocuk olmadım fakat neler olduğunu şimdi hatırlamadığım tiyatro oyunları yayınlanırdı televizyonda o zamanlar. Onları izledikçe oyuncu olmak istediğimi anladım ve liseyi bitirince konservatuara girdim” İlk defa konservatuar öğrencisiyken setlerle tanışan oyuncu, konservatuar sürecini de, “Bir oyuncu adayının kendini sınadığı, sınırlarını görmeye çalıştığı bir dönem” olarak tanımlıyor. Bugüne gelindiğinde Tek Türkiye ekibinde rol alan Sağdıç, Türk dizi sektörünün henüz dünya standartlarının gerisinde olduğunu belirtiyor. Örneğin ABD'de olanakların sonuna kadar kullanılıp iyi işler çıkartıldığını dile getiren oyuncu; “Örneğin çok iyi yazım ekipleri var. Bizde biraz ne yazık ki az parayla ne kadar çok iş yaparım mantığı hakim. Elbette başarılı projeler de yok değil onları da zaten hepimiz hala hatırlıyoruz” diyor.
Tek Türkiye’nin Tatlı kızı, bazen yaramazlık yaptı, bazen aşırı şirindi. Bazen ağladı, bazen güldü. Onu ayıran bir özelliği vardı...
Bir çoğu üzgünlüğünü ifade etmek için ağlamak zorundaydı, bir çoğu mutluluğu dile getirmek için gülmeliydi. Ama o sadece gözleriyle yaşadığı duyguyu ekrana taşıyabildi! Berfin, üzgünken ağlamasa bile, onun o bakışları her şeyi anlatıyordu. Berfin sevinçliyken, tebessümüne bile gerek yok, güzel gözleri her şeyi ortaya koyuyordu.
Şimdi Tek Türkiye’nin sempatik güzeli Berfin rolüyle tanıdığımız Özgül Sağdıç hakkında bilinmeyenlere iniyor, onunla Tek Türkiye’nin her yönünü konuşuyoruz
---Özgül Sağdıç kaç yılında ilk kez ekranlara çıktı ve sizi oyunculuğa heveslendiren ne oldu?
***Aslında oyuncu olmaya karar verdiğim zaman neden oyuncu olmak istediğimi hatırlayamayacağım kadar eski. Oyuncu olma fikri oluşmaya başladığında henüz ortaokuldaydım. Hiç çok fazla televizyon izleyen bir çocuk olmadım fakat neler olduğunu şimdi hatırlamadığım tiyatro oyunları yayınlanırdı televizyonda o zamanlar; onları izledikçe oyuncu olmak istediğimi anladım ve bir özel tiyatroda ilk sahneye çıktığımda 12 yaşındaydım. Nedense hiç başka bir şey olmayı düşlemedim ve liseyi bitirince konservatuara girdim. İlk televizyon işimi yaptığımda henüz konservatuarda öğrenciydim. TRT yapımı olan 13 bölümlük bir diziydi yıl 2003.
---Oyunculuk eğitimi alırken mimiklerden, duruşa birçok konuda ders alınır, sizin bakışlarınızı bu kadar güzel kullanmanızda, eğitim hayatınızda aldığınız bir dersin etkisi mi var, yoksa tamamen doğuştan gelen bir kabiliyet mi?
***Konservatuar süreci aslında oyuncu adayının kendini sınadığı, sınırlarını görmeye çalıştığı bir süreçtir. Şüphesiz bütün derslerin oyuncunun gelişimine katkısı büyüktür. Ancak gözleri ifadeli kılan samimiyettir bana göre. Benim, yaptığım bütün işlerde ve aslında hayatımda en üstte tuttuğum değer samimiyettir.
---Sette birbirinden eğlenceli ya da bazen sinir bozucu olaylar olabiliyor. Size yıllar sonra Tek Türkiye seti dendiği zaman, şöyle eskilere gidip hatırlayacağınız anı ne olurdu?
***Yıllar sonra biri bana tek Türkiye seti dediğinde bu zamanları gülümseyerek hatırlayacağımı söyleyebilirim. O kadar çok anı var ki... Örneğin gece gündüz çalıştığımız o yoğun zamanlarda bir kış günü -ben o zamanlar dağdayım- ve hava eksi 30 derece. Çekime sabah erken saatlerde başlamışız ve yine sabaha çok az kalmış olmasına rağmen set hala bitmemiş. Hepimiz oldukça gerginiz. Nasıl ısınacağız elbette çay içerek. O derece soğuk havada hiç üstüne çay dökülen birini gördünüz mü bilmem. Ben ilk o zaman görmüştüm. Nevi şahsına münhasır biri olan set çaycımız Mehmet Emin çayın döküldüğü ilk saniyeler mutlu olmuş olsa da ısındığı için, ilerleyen saniyelerde üzerindeki kıyafet taşa dönmüştü. Dikkat ettiyseniz saniyeler diyorum ben de o zaman öğrendim. Meğer donma işlemi o derecelerde bu kadar hızlı oluyormuş. Aslında korkunç bir anıymış gibi geliyor kulağa ancak şu an o zamanları gülümseyerek hatırlıyoruz hepimiz. Hep birbirimizi çok seven bir ekip olduğumuzu söylüyoruz. Bizler birbirimizi aslında biraz da bu yüzden çok seviyoruz çünkü nice sıkıntıyı hep birlikte yaşadık. Çok şey paylaştık bu da bizi birbirimize daha çok yaklaştırdı
---Genelde herkese işte oynadığınız rol içinize sindi mi diye bir soru gelir, ben size mesleğiniz içinize sindi mi diye sormak istiyorum. Mesela “ Ya Özgül bir doktor olmalıydı, ya da polis” bu gibi kendi kendinize söylendiğiniz hiç oldu mu? Oyuncu olmasanız ne olmak isterdiniz?
***Aslında bu ülkede oyuncu olmak gerçekten zor. Yaptığınız her işte hep bir şeyler eksik kalıyor. Başka bir sistematiği var (!) bu işin bu ülkede. Bazen iyi bir oyuncu olmanın çok da bir karşılığı olmayabiliyor. Fakat daha önce de dedim ya hiç başka bir iş yapmayı düşünmedim. Şimdi bu soruyu kendime sorduğumda bir cevap bulamıyorum açıkçası. Elbette yapmak istediğim başka şeyler de var ancak, onlar da tıpkı oyunculuk gibi bir ömür isteyen işler. Bu yüzden şimdilik yolumda yürümeyi seçiyorum. Yalnız şunu söyleyebilirim ki hayalini kurduğum hayatı yaşamaya başladığımda kilden heykeller yapmak istiyorum evimin bir köşesinde.
---Bir de geçenlerde dizimizin Doktor Tarık’ı Ozan Çobanoğlu ile yaptığımız röportajda, kendisine sanat ile siyaseti ayırabilir miyiz diye sorduğumuzda “sanat insan olduğu için vardır. Ve insan oldukça sanatta siyasette hep olacaktır.”diye güzel bir cevap aldık. Dizileri de sanat kavramının içine katabilir miyiz? Ve her sanat eserinin bir vereceği mesaj mutlaka varsa “ Tek Türkiye” nin birlikten öte vermek istediği başka bir mesaj var mı?
***Diziler bizde çabuk üretilen ve çabuk tüketilen, tüketildikten sonra da bir o kadar çabuk unutulan tüketim ürünleri haline geldi maalesef. Dolayısıyla tüketim ürünü haline gelen bir şeyi sanat eseri olarak görmek bence yanlış olur. Her sanat eseri bir mesaj vermelidir diye düşünmüyorum doğrusu. Sanat eserleri kimi zaman bir fikri ortaya koyarken kimi zaman da sadece haz uyandırabilir. Elbette bunu bütün sanat dalları için söylüyorum. Fakat öyle ya da böyle her sanat eserinin mutlaka söylediği bir şey vardır diyebiliriz. Bir eserden alınacak mesaj o eserin alıcısıyla doğru orantılıdır bana göre. Tam bu noktada’ Tek Türkiye’ye gelirsek bu işi izleyen ve beğenen insanlar alınacak mesajları zaten alıyorlar diye düşünüyorum; dedikten sonra bu didaktik konuşmayı burada bitiriyorum.
---Siz bu dizinin yapımcısı olsaydınız, Tek Türkiye’ye nasıl bir sezon finalini nasıl düşünürdünüz?
***Ben de herkes gibi terörün son bulduğu, çaresizliklerin çözüldüğü, insanların birbirini töre adına öldürmediği, çocukların okuyabildiği… Kısaca insanların yaşama haklarının ellerinden alınmadığı bir yer hayal ediyorum. Tek Türkiye’de de böyle bir final düşünmek istiyorum.
---Tek Türkiye, Sağırsu’ dan şehre çıkacak mı? Peki, Berfin’ de şehre yerleşecek mi?
***Maalesef bu sorunuzun cevabını inanın ben de bilmiyorum.
---Sete yaz geldi mi, şimdi orada havalar nasıl, çekimler kolaylaştı mı biraz? Dağ ve doğal hava iştah açar derler sette de böyle bir durum var mı? Yemeklerle aranız nasıl?
***Yok sete henüz tam anlamıyla yaz gelemedi. Hala paltolarımızı kullanıyoruz ama bir ya da iki bölüme artık paltolarımızı çıkartırız herhalde. Artık bu şartlara o kadar alıştık ki iştah açılması gibi bir durum söz konusu değil açıkçası. Metabolizmamız bu koşullara atık uyum sağlıyor. Yemeklerle aram hep normal düzeyde oldu. Ne çok yerim ne de az. Ama karnım açken çalışmakta çok zorlandığımı söyleyebilirim
---Size özel bir fan sitesi mevcut. Yoğun bir ilgi, hep olumlu düşüncelerle dolu mesajlar.. Bu siteden hayranlarınızla iletişime geçip onların size özel yazılarını okumak size ekstra güç veriyor mu ve onlara onların sizin meslek hayatınızdaki önemini nasıl ifade etmek isterdiniz? Bir oyuncu için fanlarının önemi nedir?
***Buradan sizin aracılığınızla hepsine çok teşekkür ediyorum. Yaptığınız işin karşılığını buluyor olması çok önemli. Özellikle de o işin devamı için. Bir oyuncunun emeğinin karşılığını böyle alabiliyor olması çok mutluluk verici bir şey. Ben de bu mutluluğu yaşıyorum doğrusu
---Bu arada dizide anne olacağınızı öğrendiniz. Rol icabı da olsa anne olmak nasıl bir his?
***Berfin’ in hamile olduğunu Yılmaz’a çekinerek söylediği bir sahne vardı. O sahnede oldukça heyecanlandım.
---Turneler, çekimler, tiyatrolar derken gerçekten birçok şeye vakit ayıramayacağınız bir hayatınız var. Yinede evlilik ve aile kurmak hakkında ne düşünüyorsunuz?
***Özel hayatla iş yaşamını birbirinden ayrı tutmak gerektiğini düşünüyorum. Kişi eğer bir aile kuruyorsa ne olursa olsun o ailenin ihtiyacı olan zamanı o aileye vermek zorundadır bana göre.
---Ve son olarak Türk dizi ve sinemalarının, Hollywood eserlerinin başarısına ulaşması için ilk yapılması gereken nedir? Ve sizin her hangi bir Oscar ödülü almasa da, sizce Oscar’a layık bir Türk Sineması var mı? Sinema ve dizi sektörümüz umut vaat ediyor mu?
***Ben Türk sinemasının Hollywood yapımı işlerle karşılaştırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çok farklı yerlerde duruyorlar aslında. Ancak Hollywood filmlerinin teknik açıdan oldukça başarılı olan filmlerinin başarısına ulaşmak için elbette teknik açıdan gelişmiş olmak gerek. Fakat buna da çok takılmamak gerektiğini düşünüyorum. Belki, atıyorum ‘Yüzüklerin Efendisi’ gibi bir film yapamayabiliriz. Ama yapmayalım da zaten, biz başka şeyler yapalım. Örneğin ‘Muhsin Bey’ gibi ‘Gölge Oyunu’ gibi ‘Eşkıya’ gibi filmler yapalım. Ben Türk sinemasının çok da hazin bir yerde durduğunu düşünmüyorum. Dizi sektörüne gelince maalesef aynı şeyleri söyleyemeyeceğim. Dizi konusunda evet çok başarılılar. Olanaklarını sonuna kadar kullanıp iyi işler çıkartıyorlar. Sağlam yazım ekipleri var. Bizde biraz ne yazık ki az parayla ne kadar çok iş yaparım mantığı hakim. Hal böyle olunca da yapılan ve unutulan işler oluyorlar. Elbette başarılı projeler de yok değil onları da zaten hepimiz hala hatırlıyoruz.
Ailenin her şeyden daha değerli olduğuna ve ailesinin ona inancıyla daha da başarılı bir hayat yakalayacağına inanan güzel oyuncu Özgül Sağdıç’a başarılar diliyoruz.....:)

Tek Türkiye Oyuncuları, 3 Mayısta Hz.Mevlana Kutlamalarında!


3 Mayıs Pazar günü saat 16 00 Konya Mevlana Müzesi Gülbahçede Hz. Mevlana nın Konya ya Gelişi etkinliklerinde bu sene,

Tek Türkiye dizisinin oyuncularından,Fatih Yurdakul, Ozan Çobanoğlu, Kadim Yaşar ve Ezgi Sertel katılacaklar,

Temsili gelişi canlandıracaklar.

Konya büyükşehir Belediyesinin her yıl düzenlediği,Mevlana ve Ailesinin Konya ya Gelişi etkinliği,Her yıl farklı oyuncular Mevlananın gelişini canlandırır,bu sene ise Tek Türkiye oyuncuları canlandıracaklar

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Hazreti Mevlâna ve ailesinin Konya'ya teşriflerinin 781’inci yılı nedeniyle hazırlanan temsili karşılama programı Mevlâna Müzesi Gülbahçe'de gerçekleştirilecek.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Hazreti Mevlâna ve ailesinin Konya’ya gelişlerinin her yıl Konya’da büyük bir heyecanla kutlandığını hatırlatarak, Konya halkının 781 yıldır Mevlâna terbiyesi ile bütünleşip yaşadığını ve Mevlâna'ya layık olmak için çaba gösterdiğini söyledi.

Hazreti Mevlana’nın hoşgörü, sevgi ve barış anlayışına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Başkan Akyürek, 3 Mayıs 2009 Pazar günü Gülbahçe’de gerçekleştirilecek temsili karşılama törenine herkesi davet etti.

PROGRAMDA ÜNLÜ SANATÇILAR YER ALACAK

3 Mayıs 2009 Pazar günü saat 16.00'da gerçekleştirilecek temsili karşılama programında ünlü sanatçılar Sacit Onan, Cem Kurtoğlu, Ozan Çobanoğlu, Ezgi Sertel, Kadim Yaşar ve Fatih Yurdakul görev alacak.

Programdaki rol dağılımı şu şekilde:

Sacit Onan: Münadi

Cem Kurtoğlu: Bahaeddin Veled

Ozan Çobanoğlu: Alaaddin Keykubad

Ezgi Sertel: Gazi Hatun

Kadim Yaşar: Celaleddin Karatay

Fatih Yurdakul: Hz. Mevlana

Tek Türkiye'nin Zeynep Öğretmeni Ezgi Sertel, Peygamber Efendimize Sevgi Gecesinde











15 ŞUBAT 2009 TARİHİNDE ANKARA KOCATEPE KÜLTÜR MERKEZİNDE MUHTEŞEM BİR PROĞRAM VARDI ADIDA HZ PEYGAMBERE SEVGİ GECESİ VUSLAT GECELERİ TALHA CANDAR MUSTAFA DEMİRCİ MUHTEŞEM SES DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİ VE NAATLARIYLA ÖMER DÖNGELOĞLU PEYGAMBERİN İZİNDE VE TEK TÜRKİYENİN SEVİLEN OYUNCUSU ZEYNEP ÖĞRETMENİ EZGİ SERTEL ÖNCELİKLE PROĞRAM AÇILIŞ KONUŞMASIYLA BAŞLADI DAHA SONRA SAHNEYE BEKLENEN MİSAFİR TEK TÜRKİYENİN ZEYNEP ÖĞRETMENİ NAMIDEĞER EZGİ SERTEL ANOS EDİLDİ SAHNEYE ÇAĞRILDI ÇOK GÜZEL KONUŞMA YAPTI HAYIR DUALARINIZI ALMAYA GELDİM DEDİM DEDİ ANKARALILARA PLAKET ALDI ÇOK HOŞ DAKİKALAR YAŞANDI VE SAHNEYE VUSLAT GECELERİ ÇIKTI İŞTE O ZAMAN SANKİ NEFESLER TUTULDU DEV EKRANDA HZ ADEMDEN BAŞLAYARAK İNSANLIĞIN YARADILIŞI ANLATILIRKEN SAHNEYE BEYAZLAR İÇERİSİNDE BİRİ ÇIKTI VE ANLATMAYA BAŞLADI YARATILIŞI HEM DEV EKRANDAN GÖSTERİLDİ HEM SAHNEDE CANLANDIRILDIKİ MÜTHİŞ BİR ANDI MİCAÇ EN BÜYÜK HEDİYE İNSANLIĞA KURANI KERİM BAKARA SURESİ VE NAMAZ DİNİN DİREĞİ TÖVBE VE O GELİYOR 18 BİN ALEME RAHMET GELİYOR AYAĞA KALKINDI GÖZLER KAPATIDI SALONDA MÜTHİŞ BİR SES UĞULTU KOPTU GEL YA RESULLULAH GEL YA RESULLULAH ÜMMETİN SENİ ÇAĞIRIYOR BİZE ŞEFAAT ET YA RESULLLAH VE TALLELAL BEDRU ALEYNA SALONDAKİ SES MÜTHİŞTİ BELKİ PEYGAMBER GELDİ EFENDİMİZ BURDA DİYEREK HARİKA BİR ANDI ÇÜNKÜ KALPTEN HİSSEDİLİNCE GELİYORMUŞ EZGİ ABLAM HIÇKIRIKLARA BOĞULDU GERÇEKTEN GÖRÜLMEYE DEĞERDİ SAHNEYE DAHA SONRA TALHA CANDAR ÇIKTI İLAHİLERİYLE VE BEKLENEN SES MUSTAFA DEMİRCİ ÖNCE ESMAÜL HUSNA OKUNDU BÜTÜN SALON EZGİ ABLA VE LEYLA TEYZE EŞİLK ETTİ MÜTHİŞ İLAHİLER OKUDU MUSTAFA DEMİRCİ YARIŞMALAR DÜZENLENDİ VE EZGİ ABLA LEYLA TEYZE UMREYE GİDECEKLER KUTLU DOĞUM HAFTASINDA İNŞ BİR KEZ DAHA DİLE GETİRECEKLER SONRA TEK TÜRKİYENİN JENERİĞİ İLE BAŞLAYAN ZEYNEP ÖĞRETMENİN ŞEHİT EDİLDİĞİ O AN SEYREDİLDİ DEV EKRANDA OLUNCA DAHADA İNSAN KÖTÜ OLUYOR O AN TEKRAR YAŞANDI BEN AĞLAYINCA EZGİ ABLADA AĞLADI CİHAN BEY GELDİ KIZIM NEDEN AĞLIYORSUN EZGİ HANIM YAŞIYOR YANINDA DİYEREK GÜLDÜRMEK İSTEDİ AMA NAFİLE EZGİ ABLADA AĞLADI BÜTÜN SALON AĞLADI EZGİ ABLA İÇİN AÇILAN SITANDA İMZA RESİM VERDİ ÇOK KALABALIKTI SAĞOLSUN HİÇ KİMSEYİ KIRMADI HERKEZLE İLGİLENDİ YEMEK YEMEYE BİLE FIRSAT OLMADI VE SALONDA PROĞRAM SIRASINDA EZGİ ABLAMA İLGİ ÇOK VARDI DIŞARDAN HARİÇ TEYZELER ZEYNEP ÖĞRETMENİM ZEYNEP HOCAM DİYE LEYLA TEYZEYİ KUTLADILAR ÇOK İYİ EVLAT YETİŞTİRMİŞSİNİZ DİYE GERÇEKTEN EZGİ SERTEL ÇOK SICAK SAMİMİ ASLA KİBİR NEDİR BİLMİYOR BİRKERE OLSUN OF DEMEDİ HARİKAYDI VE DİĞER SEANSTA HİDAYET CAN SAHNE ALDI ÇOK GÜZEL İLAHİLER SÖYLEDİ ÖZELLİKLE ANNEM İLAHİSİNİ ZEYNEP ÖĞRETMENİMİZİN DEĞERLİ ANNESİ LEYLA ANNEMİZE ARMAĞAN EDİYORUZ VE ŞİİR DEYİNCE YORUM DEYİNCE AKLA GELEN İLK İSİM DURSUN ALİ ERZİNCANLI SAHNEYE DAVET EDİLDİĞİNDE ÖNCE EZGİ ABLA AYAĞA KALKTI VE AYAKTA ALKIŞLANDI ÖNCE 40 YAŞINDASIN SEN HALA ÜMMETİNİN BAŞINDASIN ONU OKUDU MÜTHİŞ BİR YORULA ÖMER DÖNGELOĞLU SAHNE ALDI AYNI TVDEKİ GİBİ ASRI SADET ANLATILDI EFENDİMİZ ANLATILDI VE DURSUN ALİ ERZİNCANLI ŞİİRLERİYLE EŞLİK ETTİ PROĞRAM SONUNDA ÖMER DÖNGELOĞLU VE DURSUN ALİ ERZİNCANLIYA PLAKETLERİNİ EZGİ ABLA VERDİ HARİKAYDI PROĞRAM SONUNDA YİNE DIŞARDA BİR İZDİHAM VARDI EZGİ ABLAYA YİNE RESİMLER ÇEKİNİLDİ İSTEYEN HERKESLE SAAT 22 30 PROĞRAM BİTTİ ÖMER DÖNGELOĞLU EZGİ ABLAYLA YAKINDAN İLGİLENDİ ÇOK TAKDİR ETTİĞİNİ VE LEYLA TEYZEYE BÖYLE PIRLANTA GİBİ BİR EVLAT YETİŞTİRDİĞİ İÇİN TEBRİK ETTİ GERÇEKTEN GÖRÜLMEYE DEĞER MÜTHİŞ BİR GÜN VE GECEYDİ ÖZELLİKLE VUSLAT GECELERİ.....

Ezgi Sertel in konuşması:

Ezgi Sertel Ankara'da-VUSLAT GECELERİ-www.samanyolufanlari.com @ Yahoo! Video

Tek Türkiye Konya/Karapınar'daydı


Samanyolu televizyonunun başarılı dizisi Tek Türkiye Oyuncuları Karapınar'daydı..


Katılanlar ;

Oyunculardan : Çetin,Yıldız Doktor , Murat ve Şeyh Abdül


Ekipten : Yapımcı Salih Asan


Arkadaşlar Salih Asan konuşmasında "Tek Türkiye 1 sezon daha sürecek " Dedi.:)

Tek Türkiye 67. bölüm


Tek Türkiye’de bu hafta birçok saklanan gerçek gün yüzüne çıkıyor.

Tarık, Çetin’den aldığı kasetleri izlerken, biran önce kasetleri savcılığa teslim etme kararı alır. Fakat Çetin, Tarık’ı engellemek için bütün köyü ateşe vereceği söyler ve köyü basar. Şivan ise biran önce hapishaneden kaçmak ve oğlu Bekir’i kurtarmak için elinden geleni yapar. Fakat sonunda örgüt Bekir’i yakalar. Şivan’ın suçsuzluğu ortadadır ama şimdi de Bekir’in cezası ölümdür. Yıllar sonra ortaya çıkan bir haber de Zelal’i çok sevindirir ama bu sevinci fazla sürmez.Yılmaz baba olacağının haberi alırken, Avdo ve Kezban’ın evlilik hayalleri Muhtar tarafından hep durdurulur. Şivan, oğlunu kurtarabilecek mi? Zelal’i sevindiren haber ne?

fragman:


24 Nisan 2009 Cuma

Samanyolu Fanları 4 yaşında !


BU SİTE BİR İLK OLMA ÖZELLİĞİNİ DE TAŞIYOR:)



Dünyanın dört bir ucundan Samanyolu Televizyonu için bir site açtılar ve o site şimdi 4 yaşında...


Abdullah Bulca, Mersin’den, Levent Çakıroğlu, Yunus Göktaş, Viyana’dan, Halit Demir, İstanbul, Avni Şahin, Ankara ve Enis Bera, Hollanda’dan, dünyanın dört bir ucundan internet üzerinden birleşip, Samanyolu Televizyonu için bir sitesi açtı ve şimdi 4 yaşında!...


Sitenin kurucusu, “kanala olan hayranlığım 2005 Şubat Soğuğu gibi muhteşem bir yapımı fark etmemle başladı” diyor. Mühendis birçok arkadaşı ile birleşip sırf Samanyolu Televizyonu’nun tanıtımını yapmak, dizilere katkı da bulunabilmek için her türlü masrafları kendileri karşılayarak bir fan sitesi kurmuşlar.


Kuruculardan Bulca, “bu siteyi kurarken hiçbir maddi beklentim olmadı, 20 Nisan 2005’ten bu yana giderek artan üye sayımızdan dolayı çok reklam teklifi aldık ama kesinlikle kabul etmedik. Çünkü bizim için gönüllülük esastı” diyor. Peki, neden bu kadar önemli Samanyolu Televizyonu sizin için sorusuna “ Bunun cevabı, Samanyolu Ekranında gizli. Kaç tane kanal var insan odaklı ve sadece “ İyi olun güzel bir insan olun insanları ve çevreyi sevin, siz sevdikçe her şey güzelleşir” diyen.. Samanyolu’nun şu güne kadar yayınlanmış bütün dizilerine bakın hepsinde bu mesajı göreceksiniz. Bizler için bu kadar yapım üreten bir kuruma böylesi bir site az bile” cevabını veriyor.


2005'te kurulup, 2007 yılından bu yana da tamamen Samanyolu fanları olarak yayın hayatında. 20 Nisan’da dördüncü yılına girecek olan sitede kurucu ve moderatörlerin çalışmaları ile birçok Samanyolu dizilerinde boy gösteren oyuncular ile hasbıhal formları açılmış. Bu site Samanyolu yapımcıları, oyuncuları tarafından da takip edilir hale gelerek ağını ve fonksiyonunu giderek büyütmüş..


Amerika’dan, Hollanda’dan, dünyanın ve Türkiye’nin dört bir ucundan 8000’e yakın kayıtlı üyesiyle bir ilke imza atan Samanyolu Fanları, Samanyolu Televizyonu var olduğu sürece, Samanyolu Televizyonu için var olmaya devam edeceğe benziyor...

Tek Türkiye Ekibi Simav'da!!!







Tek Türkiye ekibinden dila selma murat ve hamit 22 nisanda kütahyanın ilçesi simavdaydı. Tüm simavı gezdiler .öğle saatlerinde Simav Özel Nadir İlköğretim Okulunda minik hayranlarıyla bulustular ve aksam düğün salonunda halka açık programda halkla bir araya geldiler :)


Tek Türkiye 66.Bölüm


Çetin, Tarık'ı tutuklamak için götürür.

Abdul ise bunu fırsat bilerek ikili oynayıp Tarık'ı kendi yanına çekmeyi amaçlar. Tarık, Abdul sayesinde kurtulmayı başarır. Fakat kendisini kurtaracak olan asıl belge Çetin'in elindedir. Tarık kimsenin aklına gelmeyecek bir plan yaparak Çetin'in karşısına çıkar. Çetin ya belgeleri verecektir ya da ölecektir. Şimdi herkesin kozlarını paylaşma zamanıdır. Çetin, Tarık'a yenilmemek için Dila'yı kaçırtmaya karar verir. Ancak kimsenin hesaba katmadığı, herkesi kurtarabilecek biri daha vardır. Ve O da geçmişiyle hesaplaşmak üzeredir.Yapımcı : Salih AsanYönetmen : Çelik BerksoyOyuncular : Ozan Çobanoğlu, Sabri Özmener, Murat Çobangil, Özlem Akınözü, Özgül SağdıçYayın Günü ve Saati : 23 Nisan Perşembe 19:40

Tek Türkiye 66. FRAGMANI buyrun:



16 Nisan 2009 Perşembe

Tek Türkiye nin diyamin parçasınını seslendiren Gökmen'in yeni albumu çıktı




13 eserin bulunduğu albümde 7 türkünün bestesi Gökmen imzasını taşıyor. Albümde sanatçının STV'deki 'Tek Türkiye'den tanınan 'Diyamın' adlı parçası ile 'Canım Oğlum' adlı türkü de bulunuyor.

Sanatci Adi: Gökmen
Albüm Adi : Gurbet

Albüm Yilli: 2009
ALBÜMDEKİ PARÇALAR:

01- Gurbet Türküsü
02- Gülen Yar
03- Anadolu Güzeli
04- Diyamın
05- Canım Oğlum
06- Tek Türkiye
07- Gülemedim
08- Karanfil Eken Bilir
09- Yalan Yalan
10- Gitme Bülbül
11- Pencereden Taş Geldi
12- Size Selam Getirmişem
13- Gayrı Dayanamam

Lütfen Albümü Müzik Marketlerinden alalim.Gökmen Bey e destek olalim ....

15 Nisan 2009 Çarşamba

Tek Türkiye 65. Bölüm


Tek Türkiye yeni bölümüyle ekrana geliyor. Tarık, Selma’yı ve köylüyü korumak için kendisini Abdul’den yana görünen bir olarak tanıtmaktadır. Selma örgüte geri döner uyuşturucuları teslim eder. Fakat Şivan’ın bir şartı daha vardır. Selma bu şart karşısında şoke olur. Bu arada Berfin ise beklemediği anda Dila’dan güzel bir haber alır. Artık onun için her şey daha farklı olacaktır. Dila ise, bir sabah Şivan’ı karşısında görünce şaşkına döner. Şivan gururun dinlemeyip kalbindeki heyecanla ilginç bir hediyeyle Dila’nın kapısını çalar. Fakat Şivan, kendisinin bile bilmediği bir gerçekle yüzleşmek üzeredir.

Yapımcı Salih Asan
Yönetmen Çelik Berksoy
Oyuncular Ozan Çobanoğlu, Sabri Özmener, Murat Çobangil, Özlem Akınözü, Özgül Sağdıç
Yayın Günü ve Saati 16 Nisan Perşembe 19:40

fragman:


Samanyolu Fanları [Kutlu Doğum Özel] Aylık Bülten - Nisan Ayı







KUTLU DOĞUM HAFTAMIZ MÜBAREK OLSUN:)

9 Nisan 2009 Perşembe

Tek Türkiye 64. Bölüm


fragman:


Tek Türkiye’de büyük bir kovalamaca ve şok gerçekler gün yüzüne çıkıyor.
Doktor Selma, tekrar örgütün güvenini kazanmak için Abdül ve adamları ile ölümüne savaşmaktadır. Şivan, Selma’nın ölümü için gün sayarken, Botan, Selma için büyük bir operasyon yapmaya karar verir. Abdul’ün evine yerleşen Tarık, insanların inançları ile nasıl oynandığını Selma’nın sayesinde anlar. Selma için Botan ve Tarık bir olup, tehlikeli bir çatışmanın içine girer. Bir yandan bu büyük kovalamaca yaşanırken, bir yandan Çoban Avdo ile Kezban’ın evlilik planları tamamen suya düşer.

8 Nisan 2009 Çarşamba

Tek Türkiye'nin Çoban Avdo'sunun Başarısı!..


Samanyolu Televizyonunda yayınlanan Tek Türkiye dizisinin Çoban Avdosu diziye kattığı renkle de, başarısıyla da kendinden bir hayli bahsettiriyor.


Çoban Avdo karakterini canlandıran Alpay Aksum, yine sanat camiasından tanıdığımız İlker Aksum’ un kardeşi. İlker Aksum, birçok dizide seyrettiğimiz şimdilerde de Canım Ailem dizisinde, Halim karakterini oynayan başarılı bir oyuncu.


Basından takip ettiğiniz gibi Çoban Avdo’nun namı Halim’in namını bir hayli geçmiş durumda ama Alpay Aksum, sanata ağabeyinin yolundan giderek ve onu örnek alarak gittiğini her zaman gurur duyarak belirtiyor.


Tek Türkiye’nin yoğun çekimlerinin yanı sıra Konya Devlet Tiyatrosu Müdür yardımcılığı da yapan Alpay Aksum’un başarısı bu camiada olanları imrendirecek türden.


Tek Türkiye dizisinin setini ziyaret eden birçok izleyici de Alpay Aksum’u en az televizyondaki kadar sempatik ve cana yakın bulduğunu belirtiyor. Bütün bu pozitif özellikler karşılığında tabiî ki Alpay Aksum şuan aranan oyuncu durumuna gelmiş. Yapım şirketlerinden birçok transfer teklifi alıyor.


Tek Türkiye’nin sempatik oyuncusuna bizde başarılar diliyoruz!...

Tek Türkiye'nin Dilası, hemşireliği teyzesinden öğreniyor







Dila, hemşireliği teyzesinden öğreniyor



Tek Türkiye'nin hemşire Dila'sı Müjgan Gönül, rolüne hemşire teyzesinin yardımıyla hazırlanıyor. Teyzesinin tavsiyeleri ise soğukkanlılık konusunda yoğunlaşıyor.

Müjgan Gönül'ü değil; ama 'Dila'yı tanımayan yok. 'Dila ablamız' diyenler, 'Mutlu olsun artık bu kız.' diyenler, doktor Tarık'a kızanlar (!), yolunu kesip 'Sizin hayranınızım.' diyenler vs... Tabii ki bu denli sevilmesinde 'Tek Türkiye'deki hemşire Dila rolünün etkisi büyük; ancak oyunculuğu ve tevazuuyla kendisini sevdirmesini de bilmiş Gönül... İlk televizyon deneyimi olan 'Tek Türkiye'de kendisini yetiştirmeye çalışan ve tecrübeli rol arkadaşlarından sürekli yeni şeyler öğrenmeye gayret eden oyuncu, izleyiciden ve dizinin fanlarından gördüğü ilgiyi anlata anlata bitiremiyor. "Hiç tanımadığınız insanların sizi ekrandan görüp bu kadar sevmesi mutluluk verici. İlk defa böyle bir şey yaşıyorum. Mutluluk verici." diyor. 'Tek Türkiye'de içine kapanık, yüzü hiç gülmeyen, sürekli ağlayan; ancak memleketine de hizmet etmek için can atan bir hemşire tiplemesiyle çıkıyor izleyici karşısına. Ve bir de içine attığı, kimselerle paylaşamadığı Doktor Tarık ile arasındaki platonik aşk var... Bu durum dizinin sıkı takipçilerini de etkilemiş olacak ki Gönül'e gelen mesajların büyük bölümünde izleyiciler Dila'nın mutlu olmasını istiyormuş. İleriki bölümlerde mutlu olup olmayacağını tabii ki zaman gösterecek

Müjgan Gönül'ün hemşire karakterini başarıyla yansıtmasının sırrı ise çok ilginç. Kandan ve şiddetten korkan Gönül, bu rol için küçükken hayranlık duyduğu hemşire teyzesinden taktik alıyormuş: "Büyükannem ve büyükbabam rahatsızlandığında teyzem onlarla ilgilenirdi. Hayranlık duyardım. Ama hiçbir zaman hemşire olayım diye düşünmedim. Dizide makyaj olduğunu bildiğim için etkilenmiyorum. Zaten teyzem beni sık sık arayıp nerede nasıl davranacağımı söylüyor. Saçlarım ve soğukkanlı olmam konusunda uyarıyor."


'Tek Türkiye' gibi reytingi yüksek bir diziyle oyunculuğa başlamasının kendisi için bir şans olduğunu düşünen Gönül'ü en çok alışık olmadığı çalışma temposu zorluyor. Konya-İstanbul arasında mekik dokuyan oyuncu, her ne kadar 'zamanla alıştım' dese de ilk kez ayrı kaldığı evini de özlüyormuş. Doğu ve Güneydoğu'da hizmet eden doktor, öğretmen ve hemşirelerin yaşadığı zorlukları rol icabı da olsa yaşayan Gönül, yaptığı işi bir yönüyle de sosyal sorumluluk kapsamında değerlendiriyor. Tek Türkiye ile oyunculuğunun çerçevesini de çizen Gönül, "Bundan sonra içinde bulunacağım projelerin de sorumluluğu ve toplumsal mesajı olan işler olmasına dikkat edeceğim. Dila'nın mesajı da bu. Köyünden çıkmış, tekrar köyüne dönmüş, memleketine hizmet ediyor. Bu da sosyal sorumluluktur aslında." diyor.

2 Nisan 2009 Perşembe

Tek Türkiyenin Doktor Tarık'ından Sevenlerine Müjde(roportajın tamamı)


Samanyolu Televizyonu'nun sevilen dizisi Tek Türkiye'nin Doktor Tarık'ı Ozan Çobanoğlu’nun sözleri, sevenlerini çok mutlu edecek...

Samanyolu Televizyonunun beğeniyle takip edilen dizisi Tek Türkiye’nin başrol oyuncusu Doktor Tarık karakterini canlandıran Ozan Çobanoğlu ile başta Bugün gazetesinden okuduğumuz “Kahramanlık Tarık’a yakışıyor, Polat’a değil” sözü üzerine, sonra da sinemadan konuştuk. Başarılı ve sevilen aktörün medyada gezen sözü üzerine çok güzel tamamlamaları ve hatırlatmaları oldu. Söyleşi esnasında kendisinden bir takım sürprizlerde aldığımız Ozan Çobanoğlu’nun sözleri, sevenlerini çok mutlu edecek!

***Ozan Bey, Necati Şaşmaz ile bir alıp veremediğiniz olmadığı halde gazetelerde ve internet sitelerinde boy boy “Kahramanlık Tarık’a yakışıyor, Polat’a değil” lafınız görünüyor. Bu konu hakkında tamamen size ait gerçek görüşlerinizi söyler misiniz? Sevenleriniz bu röportajı okuyup bu lafları kesinlikle Ozan Çobanoğlu dememiştir diye tepki gösterdi, sevenleriniz tarafından bu denli iyi tanınmak çok harika olmalı. Nasıl bu kadar sizden emin olabiliyorlar. Dizideki Doktor Tarık rolünün etkisi var mıdır bunda?

---Ozan Çobanoğlu: Necati Şaşmaz, 5 yıldır devam eden bir dizide başrol oynuyor. Öncelikle bunu takdir ediyorum. İnanın bir dizide başkarakteri oynamanın ne denli zor ve sabır istediğini çok iyi biliyorum. Sadece rolün hakkını vermek dışında projenin sorumluluğunu da sırtınızda hissediyorsunuz. Ve bir şekilde seti motive etmek, seti dengelemekte bir parça size düşüyor. Diziye yeni giren karakterleri adapte etmek onlarla ağabeylik, kardeşlik, arkadaşlık bağı kurmanız gerekiyor. Şu an söylemediğim onlarca şeyi de ekleyebilirim.
Necati Şaşmaz için şöyle söylemiştim; “Bence Türkiye’nin en iyi oyuncularından biri değil, ama çaba gösteren emek veren bir oyuncu, benim ve birçok genç oyuncunun olduğu gibi daha çok öğreneceğimiz şey, daha çok gidecek yolumuz var.”

Bu fikrimi hala savunuyorum bu sözlerimin tamamıdır. Kendisine çok saygı duyduğumu ve Kurtlar Vadisi’nde çok iyi oyuncuların olduğunu da belirtmiştim. Benim ne magazin de ne de sansasyonel haberlerle ilgim olamaz. Ben idealleri olan, kendimi, aklımı, sürekli zinde tutan üretmeyi seven ve üretilen işleri takip eden biriyim. Beni sevenlerden ricam lütfen şuna dikkat etsinler, ben alt yapısı olan kısa yoldan buralara gelmeyen, hep kendisini öğrenmeye ve bildiklerini anlatmaya çalışan günün birinde oyuncuğunu tüm dünya arenasında göstermek isteyen bir aktörüm. Ne olur günün birinde yine böyle bir şeyle karşılaşırsanız, beni bu şekilde hep kalbinizde hissettiğiniz gibi anın ve kalbinizde böyle yaşatın. Allah, insanın kalbine hep doğruyu koyar. İnsan bunu, içine şüphe girerse bozar. Siz kalbinizin sesini dinleyin. Ve kalbinizin sesini dinlediğiniz için herkese teşekkür ederim.

Bir insan başarılı olabilir, zeki ya da dahi de olabilir. Bir insan çok zengin de olabilir. Ama bir insan tanımadığı insanlara hiç görmediği insanlara kendini sevdirmesi çok zordur. Beni sevdiğiniz için onur duyuyorum. Umarım beni sevme nedenleriniz hiç bitmez ve giderek de çoğalır. Sağ olun arkadaşlar...

***Her hangi bir reklam teklifi, dizi teklifi alıyor musunuz?

---Dizi ve sinema teklifleri çok aldım. Fakat ben önce içinde bulunduğum işe bakarım. Bu serüven nereye kadar sürerse hep arkasındayım. Önce, “TEK TÜRKİYE”... Sonrası, Allah Kerim.

***Sinema düşünüyor musunuz? Bir proje var mı?

---Evet kısmet olursa yaza bir sinema projem var. Benim yazdığım bir senaryo. Tek Türkiye’nin eski ve yeni kadrosundan oyuncular olacak. Ben müjdeyi şimdiden vermek istemezdim ama dayanamadım. Şimdilik her şey sır. Tamamıyla bağımsız bir senaryo. Uzun zamandır üzerinde durduğum bir hikâye. Şimdilerde çok yoğun bir biçimde üzerinde çalışıyorum. Başkada bir şey söyleyemem

***Başrol tekliflerini kabul ederken neye dikkat edersiniz?

---Ben özel ve önemli roller oynamak isterim. Oynadığım adam iz bırakmalı.

***Tek Türkiye ve benzeri bazı siyasi sorunları gündeme taşıyan diziler bir hayli arttı. Dizilerin ya da sinemaların siyaset üzerinde büyük bir etkisi var mı sizce? Sanat ile siyaset ayrı koldan mı yürümeli, yoksa ikisi karışık mı bir seyir izlese daha manidar mı olur? (Siyasiden kasıt, parti siyaseti değil )

---Kesinlikle. Sanatta, tiyatroda, sinemada her zaman siyaset vardır. Bu kadar savaş olmasaydı, bu kadar film olmazdı. Bu kadar acı çeken insan olmasaydı, sinema acıyı anlatamazdı.... Unutmayın ki sanat insan olduğu için vardır. Ve insan oldukça sanatta siyasette hep olacaktır.

Başarılı oyuncu Ozan Çobanoğlu’na başarılar diliyor, kısmet olursa yaza bitireceği sinema filmini merakla bekliyoruz.

Tek Türkiye 63. Bölüm (Fragman Eklendi)


Selma infaz ediliyor.

Tek Türkiye heyecan dolu yeni bölümüyle ekrana geliyor. Selma abisinin intikamını almak için harekete geçiyor ve örgütten kaçıp Tarık’a sığınıyor. Tarık, Selma’yı kurtarmak için elinden geleni yaparken Abdul ve müridleri köyü karıştırıyor. Selma’yı kafir ilan eden Abdul, Selma için infaz emir veriyor. Tarık onu kurtarmak için elinden geleni yapmaya çalışıyor fakat Abdul’un kuralları işlemeye devam ediyor. Çetin’in de içinde olduğu büyük oyunla Tarık ve köylünün hayatları cehenneme dönerken Selma bu durumu değiştirmek için büyük bir karar veriyor.

Yapımcı: Salih Asan
Yönetmen: Çelik Berksoy
Oyuncular: Ozan Çobanoğlu, Sabri Özmener, Murat Çobangil, Özlem Akınözü, Özgül Sağdıç Yayın Günü ve Saati 02 Nisan Perşembe 19:40


fragman:





Tek Türkiye 63.Bölüm Fragmanı www.samanyolufanlari.com
Yükleyen hizmetci