Tek Türkiye Dizisi

1 Haziran 2009 Pazartesi

7.türkçe Olimpiyatları....Türkçe Olimpiyatları İçin Geldiler, Gönülleri Fethettiler






Türkçe Olimpiyatları için ülkemize gelen öğrencilerle İstanbul caddelerinde dolaştık. TV'deki reklam filminde izledikleri gençleri karşılarında görenler oldukça şaşırdı.


Galata Köprüsü'nde balık tutan insanların arasına karışan gençlerden Paul Nibela, bir balıkçının sırtına dokunarak 'Rast gele' deyiverdi. Yanından geçen bir Afrikalının kendisine selamı, 60 yaşındaki İsmail Küçükkoy'u önce şaşırttı; ancak Paul'u tanıyınca İsmail amca "Siz Türkçe Olimpiyatları için İstanbul'a gelen çocuklarsınız. Akşam televizyonda izledim." diyerek ona sarılıverdi. Benzer anlar sadece İstanbul'da değil; Ankara'da da yaşandı. Türkiye, Türkçe sevdalısı dünya çocuklarını bağrına bastı. Mutluluk, gurur ve gözyaşı birbirine karıştı.


Galata'da balık tutup simit istediler, herkes onları tanıdı...
Eminönü-Üsküdar vapurunda Vietnamlı bir genç kızın simitçiden Türkçe gevrek istediğini duysanız ya da Galata Köprüsü'nde balık tutarken Kenyalı bir çocuğun 'Rast gele.' dediğini işitseniz ne hissedersiniz? Şüphesiz bu soruya birçok kişi 'Şaşkınlık.' cevabını verir. Ancak Türkçe Olimpiyatları için ülkemize gelen 115 ülkeden 700 öğrenci, görenlere tam da bu duyguyu yaşatmaya namzet. Sevimli, tanıdık ve bir o kadar da bizden olan Türkçe sevdalısı dünya çocukları, görenlerde ilk bakışta şaşkınlık meydana getirse de bu duygu zamanla kendini büyük bir mutluluk ve gurura bırakıyor.


Bu sene 7'ncisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nın televizyon ekranlarında dönen tanıtım filmi de insanların bu duygularına hitap eder tarzda hazırlanmış. Biz de, tanıtım filminden esinlenerek küçük misafirlerimizden ikisini yanımıza alarak İstanbul turuna çıkıyoruz. Moğolistanlı Zulzaya Erdenebayar ve Kenyalı Paul Nibela'yla ilk durağımız Miniatürk oluyor. Daha turnikelerden içeriye girer girmez yöresel kıyafetleri nedeniyle ziyaretçilerin dikkatini çeken öğrenciler, kısa sürede birçok kişiyi etrafında toplamayı başarıyor. Kendisiyle konuşmak için yanına gelen bir ilköğretim öğrencisinin İngilizce merhaba selamına Türkçe karşılık veren Zulzaya Erdenebayar, çevrede büyük bir şaşkınlığa sebep oluyor. Türkçe Olimpiyatları için İstanbul'a geldiklerini anlatan Erdenebayar'ı dikkatle dinleyen ziyaretçiler yarışmayla ilgili ardı ardına sorular yöneltiyor. Erdenebayır, akıcı ve kendine has telaffuzuyla tek tek akranlarına Türkçe Olimpiyatları'nı anlatıyor. Yarışma hakkında bilgi alan ilkokul üçüncü sınıf öğrencisi Furkan'ın kendinden büyük bir olgunlukla ağzından dökülen, "Yarışmaya ne gerek var, hepiniz zaten birincisiniz." sözleri adeta yarışmanın ruhunu özetliyor.


Afrikalı Nibela ile Galata'da balık tutmanın keyfine diyecek yok

Daha sonra İstanbul'u anlatan en önemli eserlerinden biri olan Galata Köprüsü üzerinde gezmeye başlıyoruz. Sıra sıra dizilmiş balık tutan insanların arasına karışan Paul Nibela, bir balıkçının sırtına dokunarak 'Rast gele.' deyiveriyor. Yanından geçen bir Afrikalının selamı 60 yaşındaki İsmail Küçükkoy'u önce şaşırtsa da Paul'u tanıması uzun sürmüyor. "Siz Türkçe Olimpiyatları için İstanbul'a gelen çocuklarsınız. Akşam televizyonda izledim." diyerek sarılıveriyor. Kenyalı 16 yaşındaki Paul Nibela'yla Türk İsmet Küçükkoy'un birbirine sarılması o kadar sıcak bir manzara oluşturuyor ki, diğer balıkçılar da gelip Paul'le tanışmaya başlıyor. Türk balıkçılar Zulzaya Erdenebayar ve Paul Nibela'yla konuşurken aradaki renkler ve farklılıklar tamamen kayboluyor. "60 yaşımdayım böyle bir şey hiç görmedim. Allah bize bu duyguyu yaşatanlardan razı olsun." diyen Küçükkoy'un gözlerinden yaşlar süzülüyor. Paul'e elindeki oltayı vererek balık tutturan 22 yaşındaki Hüseyin Yonca ise, "Valla insan bir tuhaf oluyor. Binlerce kilometre öteden Afrikalı bir çocukla yan yana Türkçe konuşarak balık tutuyoruz." diyor.

En çok 'ı' ve 'ö' harflerini söylerken zorlanıyorlar

Dünya dili olmaya aday Türkçe için kilometrelerce uzaktaki memleketinden ailesini bırakarak ülkemize gelen 17 yaşındaki Moğolistanlı Zulzaya Erdenebayar, Sultanahmet'i gezerken çok heyecanlanmış. Tarihçi olan babası, Erdenebayar'a İstanbul'a gelmeden önce uzun uzadıya Türkiye'nin tarihî zenginliğinden bahsetmiş. "Babam mutlaka Sultanahmet ve Ayasofya Camii'ni gezmemi söylemişti. Buraya gelip bu güzellikleri görünce neden o kadar çok ısrar ettiğini anladım." diye konuşuyor. Türkiye'yi çok yeşil ve hareketli bir ülke olarak tanımlayan Zulzaya, "Türkiye benim için artık çok özel bir yer. Mutlaka bu yarışmadan sonra da İstanbul'a geleceğim." diyor. Türkçeyi bir buçuk yılda öğrendiğini söyleyen Zulzaya, en çok 'ı' ve 'ö' harfini söylerken zorlandığını söylüyor. Kendi alfabelerinde ı'nın olmadığını belirten Zulzaya, haftalarca bu sesi çıkarmak için uğraşmış. Zulzaya, Türkiye'dekilerin çok hızlı konuşmasından şikayet ediyor.


'Baklava ve döner keşke bizim ülkemizde de olsa'


Kenyalı Paul Nibela'ya ise Türkçeyi okumanın yazmaktan daha zor olduğunu anlatıyor. Yarışmada Murat Kekilli'nin 'Anadolum Benim' şarkısını seslendirecek olan Paul, eve döndüğünde kardeşlerine ballandıra ballandıra yaşadıklarını anlatacağını söylüyor. Yedikleri döner ve baklavanın tadını unutamayan Zulzaya Erdenebayar ve Paul Nibela "Keşke bu yiyecekler bizim ülkemizde de olsa." diye konuşuyor. Fatih Kısaparmak'ın 'Kilim' parçasını seslendirecek olan Zulzaya ise annesine çok merak ettiği için bir kilim götürmeyi planlıyor. Görünen o ki onların Türkçesinin tadı bizim damağımızda, Türkiye'nin hoşgörüsü ve mutfağının tadı da onların damağında kalmaya devam edecek.


Necip Fazıl ve Hacı Kemal Erimez unutulmadı


Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneği'nin (TÜRKÇEDER) her sene verdiği Türk Dili Ödülleri'nin bu yılki sahipleri belli oldu. Hayatını Türk okullarının kurulmasına adayan merhum Hacı Kemal Erimez, 'Vefa Ödülü'ne layık görüldü. 'Atatürk Türk Dili Ödülü', Amerikan Senatosu'nda görev yapan en yaşlı üye Robert Byrd'a; 'İsmail Gaspıralı Türk Dili Ödülü' ise TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin'e verilecek. Vefatının 26. yıldönümünde dualarla anılan 'Şairler Sultanı' Necip Fazıl Kısakürek' de makale yarışmasının konusu oldu.


Kızılcahamam'da kamptalar


TÜRKÇEDER tarafından organize edilen 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na 115 ülkeden 700 öğrenci katılıyor. Yarışmaya aralarında Afganistan, Arjantin, Venezuela, Benin, Etiyopya, Kongo, Fransa, İtalya, Uganda, Togo, Maldiv Adaları, Srilanka gibi ülkelerden gelen çocuklar hazırlanıyor. Maraton 28 Mayıs Perşembe günü Asya Kızılcahamam Termal Tatil Köyü'nde başladı. 'Yabancı Dil Türkçe kategorisinde konuşma, yazma, dil bilgisi, şiir, şarkı, sunum, genel kültür, özel beceriler, makale, ülke tanıtım stantları yarışmaları; 'Ana Dil Türkçe kategorisinde ise kompozisyon, şiir, genel kültür yarışmaları yapılacak. 30-31 Mayıs'ta Ankara ANFA'da yapılacak kültür şölenine yüz binlerce ziyaretçi bekleniyor. Geçen yılki etkinliklere 158 bin kişi katılmıştı. Şarkı finali 3 Haziran'da İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde, şiir finali ise 2 Haziran'da Bursa Kültür Park'ta gerçekleştirilecek. Sekiz gün boyunca devam edecek Türkçe Olimpiyatları'nın ödül töreni ise 6 Haziran Cumartesi günü Ankara ASKİ Spor Salonu'nda olacak.


Finalistler Anadolu'da gösteri yapacak


İlki geçen yıl düzenlenen il etkinlikleri, bu yıl da sürdürülecek. Kayseri, İzmir, Erzurum, Kahramanmaraş, Gaziantep, Antalya gibi illerde 8-9 Haziran tarihlerinde gösteri amaçlı programlar düzenlenecek. 9 ayrı ilde 25 ayrı sahnede 120 bin davetli seyirciye ulaşılacak. İl etkinliklerinde Anadolu insanı yurtdışında yapılan eğitim hizmetlerinin neticesini görmenin ve katılımcı öğrencilerle yakından sohbet etmenin mutluluğunu yaşayacak.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder